12 Mayıs 2012 Cumartesi

Yağmurumsu Düşler

Yağmur yağdıkça daha da çok depresifleşiyorum sanırım. Böyle günlerim çamur gibi geçiyor sanki. Çözmeye çalıştığım gelecek planlarım için daha da kötümser hala geliyorum. Bu da etrafımdakilere yansıyor. Haliyle geleceğimdeki kimseler için pek farklı bir ışık gibi gözükmeyebiliyorum. Yine de içimde bir umut var. Zaten bitmeyen birkaç olgudan birisi bu "umut" diye tanımladığım şey...

Canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Alışveriş yapmalıyım mesela, birkaç tane t-shirt alsam iyi olur diye düşünüyorum. Yalnız, ne zaman mağazalara girsem, tüm isteğim kaçıyor, hiçbir şeyi beğenemiyorum ve bir şey almadan çıkıyorum. Kitap okumayı istiyorum mesela. Elime alıyorum kitabımı, bir iki sayfa okuyorum sonra sıkılıp, geri bırakıyorum kitabı.

Sürekli dışarıda yemek yemek istiyorum. Fastfood tüketmek istiyorum deli gibi. Çünkü -kısa süreli de olsa- yemek yemek beni çok mutlu ediyor. Spor yapmak da gelmiyor içimden. Büyük bir isteksizlik var. Boşvermişlik değil; ama garip bir isteksizlik var. Zamanla geçeceğini düşünüp, üstüne gitmemeye çalışıyorum bu ruh halimin.

Ben mutlu olur muyum sence Blog? Hani gidişatımı biliyorsun son dört yıldır, beni anlasan anlasan bir sen anlarsın. Sence böyle kalıcı bir mutluluk görebiliyor musun geleceğimde? Hak ettiğimi biliyorum; ama hani tamamen mutlu olabilir miyim dersin? Ben pek emin değilim de artık.

Beni sevdiğini kulağıma fısıldayabilir misin,
Beni istediğini, bensiz yapamayacağını?..
Kendimi sana emanet etsem, sahip çıkabilir misin?
Eksik parçasını bulabilir misin senelerdir eksik kalmış kalbimin?
"Ben" olabilir misin çok istesem?
Peki beni benden çok sevebilir misin?..

28 Nisan 2012 Cumartesi

Bahar Geldi


 Derinlere kadar hissedilen sıcak havalara sahibiz artık. Şimdi bahar geldi diyebiliriz. Hatta içten geçen onca duyguya, düşünceye ve beklentilere rağmen daha da mutlu olabiliriz. Yalnızlık duygusu, ümitsiz beklentiler, yarım kalmış umutlar; maddi sıkıntılar, arkadaş-dost sorunları, kilo sorunları... daha bir çok şey eksik diye tanımlanabilecek şeylere rağmen mutlu olabiliriz. Çünkü, evet, nefes alıyoruz. Çünkü, evet, uzaklarda da olsa birilerinin ve bir şeylerin olduğunu biliyoruz. Çünkü, evet, inancımız var...

Şimdi bütün keşkeleri geride bırakıp, zamanın en verimli olması için elimizden geleni yapalım. Sevdiklerimize olan güzel düşüncelerimizi söyleyelim. "Hiçbir şey" için geç kalmayalım. İçimizdeki çocuğu öldürmeyelim. Baharın gelişini hissedelim gerçek anlamda. Olmuş ve ölmüşlere çare aramayalım. Mutlu olmaya çalışmayalım, MUTLU OLALIM.

27 Nisan 2012 Cuma

Ben ne mi istiyorum?

Ellerim üşüyor sanki. Hani böyle epey üşüyor. Ayaklarım da öyle... Gelecekten beklentilerim de üşüyor. Mezuniyet olayı, yapılması gerekenler, yaptıklarım, olmuşlar ve olacaklar... adeta tüm hayatım üşüyor gibi hissediyorum. Yeni kurallar almak istiyorum. Kaldığım yerden devam etmek istiyorum hayatıma. Şu anki yaşadığım saniyelerin kıymetini daha çok bilmek istiyorum. Gözümün önündeki perdenin kalkmasını istiyorum. Hayatımın şu anki renklerinin farklı tonlarını da görmek istiyorum. Kendimi istiyorum sonuna kadar. Tamamen benim olan bir ben istiyorum.

Tekrar diyete başlamak istiyorum. Umursamazca hayatın hızlı bir şekilde akıp gitmesini istiyorum. Yaptığım sporun ve iyileşen fiziğimin mutluluğunu tek başıma yaşamak istiyorum. Olduğumdan daha fazla dürüst olmak istiyorum. "Ben de buradayım!" demek istiyorum kendime. Boşa geçmesin istiyorum zamanım. Kitap okumak istiyorum deliler gibi, hatta gözlerim bir numara daha büyüyeceğini bilecek kadar çok kitap okumak istiyorum.

Ağlamak istiyorum. Sadece ağlamak... Dünyanın tüm derdi üstümdeymiş gibi ağlamak istiyorum. İçimdeki boşalan yerlerin dolmasını istiyorum. Hatta dolup taşmasını istiyorum. Sonra tekrar ağlamak istiyorum. Bu şekilde rahatlamak istiyorum çünkü... Beni sakinleştirebilecek iki kol istiyorum. Benimkilerden daha uzun olan iki kol... Sonra o kolların sahibiyle sevişmek istiyorum. Terlemekten su gibi olana kadar sevişmek istiyorum. Günlerce uykusuz kalacak kadar... Dünyadaki hiçbir şeyi düşünmeden sevişmek istiyorum...

Aç kalmak istiyorum. Çok yemek yiyorum sanırım günlerdir. O yüzden aç kalmalıyım ki yemeklere duyduğum özlemim artsın.

Özlemek istiyorum. Şu ankinden daha fazla özlem duymak istiyorum her şeye. Daha tutkulu olmak istiyorum. Gözlerime bakanların aslında benden ötesinde çok şeyin olduğunu görmelerini istiyorum. Bir anda sarılmalarını istiyorum karşımdakilerin bana. Beni güzel şeylerle şaşırtmalarını istiyorum. Özel olduğumu, en az tüm insanlar kadar özel olduğumu, hissetmek istiyorum.

Ve tekrar ağlamak istiyorum. Sahip olduklarımı görüp mutluluktan ağlamak istiyorum. Gözümden düşen her bir damlanın yüzümden akışını hissetmek istiyorum. Ağzımın gülmekten yorulmasını, gözlerimin ağlamaktan şişmesini, kulaklarımın dünyanın en güzel sözlerini duymasını, tenimin en özeli yaşamasını, burnumun en hoş kokuları koklamasını istiyorum.

İnsanların birbirine değer verdiği, gelip geçici heveslerin olmadığı, yalanların söylenmediği, kimsenin üzülmediği, her şeyin toz pembe olduğu bir dünya istiyorum.

Çok mu şey istiyorum sizce?..