3 Aralık 2013 Salı

Ios 7 için #WhatsApp Güncellemesi

Sanırım Apple'ın cihazları için ios 7 güncellemesini yayınladığından beri bekliyorum WhatsApp'in güncellenmesini. Ben gibi birçok Iphone kullanıcısı da bekliyordur eminim. Çünkü WhatsApp'in bir önceki sürümü, ios 6'nın temasında çalışmaktaydı ve epey de itici duruyordu o şekliyle...

Sonra Twitter'da ve internette, beta tester olan kişilerden internete belli görüntüler sızdırıldı. Ve daha da merakla beklemeye başladım... Derken bu sabah uyandığımda, son 2 haftadır her sabah yaptığım gibi, App Store'a baktım ve şu görüntüyle karşılaştım:


Güncelleme orda beni bekliyordu... Hemen güncelledim tabii ki. Şu andaki sürümü 2.11.5 olan WhatsApp tamamen ios 7 uyumlu ve harika bir görünüme sahip. Bir de yeni sohbet ikonları, yeni mesaj bildirim sesleri, üç boyutlu harita görüntüleme ve ios 7 klavyesi gibi pek çok yenilik bulunuyor. Beyaz ağırlıklı olarak gelen yeni tasarımla birlikte bazı yeni özellikler de geldi. Kullanıcıların engelledikleri kişilere göz atmaları için daha iyi bir arayüz, resim göndermeden önce kırpma işlemi gibi yenilikler de kullanıcılara sunulmakta...

Peki Blog, dersen ki neden bu kadar heyecan yaptım basit bir uygulama için? Tek diyebileceğim, telefonumla geçirdiğim zamanın %85'ini WhatsApp kullanımım oluşturuyor. Hele ki bulunduğum şehirde arkadaşımın olmayışı, hala, benim mevcut arkadaşlarımla ve aile üyeleri de dahil iletişimimi WhatsApp'den geçirmeye zorluyor. Rahatsız da değilim açıkçası.

Uygulama sayfası şu şekilde, yorumlara bakılırsa, herkes beğenmiş: WhatsApp

Şimdi WhatsApp'de yazışmalar daha zevkli. Sabahları alınan günaydınlar, geceleri verilen iyi geceler daha egzotik.

Yazdıkça yazasım geliyor yahu!

22 Kasım 2013 Cuma

Neydi Giden

Hiç olmaz diye kalbimden geçen şeyleri yaşadım son aylarda. Hala biraz sızlar içim, değiştirdiğim ya da bitirdiğim şeyleri düşündükçe; ama zaman ilaçtır derler ya hani, bekliyorum ben de, zamanla geçer diye...

Bazı konularda silkelenip kendime gelmeyi düşünmüyorum hiç. Sonuna kadar hatırlayıp, sonuna kadar acısını yaşayıp, bir daha hiçbir şeye, hiçbir kimseye bir şans vermemek var içimde. Hiçbir şey için... Bunu bir kere daha demiştim 2012 yılı başında. Ben kaçarken o "şey" özellikle gelip beni bulmuş, düzenimi bozmuştu. Yani demem o ki, aslında ben ne kadar kaçsam da saklansam da olacak bir şey yine oluyor, her konuda. Yürüyerek geleni, koşarak kovalamak da istemiyorum; ama artık o hale geldi bazı şeyler içimde. Şimdi başka şeyler var içimde, başka duygular dönüp duruyor kafamda. Sakince izliyorum hayatımı. Kendimi akışına bıraktım bu sefer. Yapmam gerekenleri yapıp, çekiliyorum köşeme. Büyük beklentilerim yok, ne insanlardan ne de hayattan. Karnım doysun, derdim az olsun... buna razıyım.

İnsan cesaretli olmalı Blog bazı konularda. Sevgisini, öfkesini, mutluluğunu, hüznünü... gerektiğinde karşısındakine çok açık bir şekilde göstermeli. Bunlar cesaret gerektiren şeyler. Bazı konularda da gurur olmaz mesela. Olmamalı. Bilmeli insan ne istediğini. İstediğini de elde etmeye çalışmalı... Çalışmasına da, ben beceremiyorum bunu sanırım. Çok istesem de korkuyorum, kendime güvenim olmuyor o anda; ama istediğim şeyler olduğunu biliyorum.

Bunları yazarken bile kendime kızıyorum. Evimin duvarına işemiş birine duymam gereken kızgınlık neden yok bende? Neden hala savunmaya geçiyorum, "başka yer bulamamıştır, olsun" diyorum... Demesine de, susuyorum yine. Boşver'melerim moda oldu artık.

Bugün 22 Kasım. Dünya için sıradan bir gün, benim için ise yine soğumuş kahve tadında, Blogumun başında geçirdiğim bir başka gece. Başkaları için nasıl bir gün acaba... Neyse.

Zaman diyorum Blog. Neleri unutturmuyor ki insana...

18 Ekim 2013 Cuma

Oluruna Bırakmak

Yakın zamanda uzun süreliğine Diyarbakır'a gitme durumum var Blog. Gelecek planlarına çalışmak için. Her şeyden, herkesten uzakta olarak.

Ankara'nın bir ucunda, bana yaşadığım psikolojik soruna ek olarak, fazladan sorunlar ekleniyor. Sanki savaşmam gereken şeyler azmış gibi, çoktan kapattığım defterlerin hesabını tekrar tekrar başkaları soruyor. Empati denen şeyden tüm insanlık yoksun. Bu durum net sanırım.

Lanetlenmişim. Bunu da anladım. O yüzden sevgi/aşk konusunda her türlü uzak durma niyetindeyim. Geride kalanlara mutluluklar. Hak etmediğim yerde, hak edilmediğim kişilerin yanında duramam. Zorlamayla da olmayacağı kesinleşen durumlardan müzdaribim son aylarda.

Son 1 senedir, boş yere, boşu boşuna, birçok şeyin savaşını verdiğimi daha iyi anlıyorum şu günlerde. Kurduğum "keşke" ile başlayan cümlelerimin sayısı artık beni bile şaşırtıyor. Yine de sakinim. Sakin kalmaya çalışıyorum.

Belli ki beceremiyoruz bazı şeyleri insanlar olarak. Sevmeyi de beceremiyoruz. Tahammül de edemiyoruz artık. En önemlisi de güvenemiyoruz; çünkü güven veremiyoruz. Belki ben çok mükemmelliyetçiyim, evet. Yine de sevmek nedir çok iyi biliyorum. Ondan hep bu savaşlar Blog. Hep diyorum son zamanlarda, yine diyeceğim: Vazgeçiyorum ben. Şu olsun bu sefer şarkımız Blog: