16 Eylül 2011 Cuma

Tatil Zamanı - Dördüncü Evre

Dördüncü evreye girmeme 2 gün kala bu yazıyı yazmak istedim. Zira dördüncü evre tatilim gerçek anlamda bir dinlenme tatili olacak! Şuraya gidiyorum Pazartesi günü:

Sarot Termal Devremülkleri

Veee 1 hafta kalıyorum burada! Beni heyecanlandıran kısımlarını sayayım hemen, sakin bir doğasına sahip olması, temiz bir havasının olması, huzurlu bir yerin olması, termal sularının olması ki termal sular zayıflamaya yardımcı oluyormuş (!), banyosunda uzun süreyle kalabileceğim ve harika bir jakuziyi kullanabilecek oluşum, spor tesisi, açık ve kapalı yüzme havuzu, hamam, sauna, tuz banyosu, buhar odası... Off! Tam benlik hepsi! Tadı damağımda kalacağı kesin... Normalde 2 haftalık devremülkümüz; ama geç açılmasından ve herkesin faydalanmasını istediklerinden 1 hafta olarak ayarlandı. Bu tatilimin son evresini oluşturuyor. Sonra harika bir eğitim dönemi beni bekliyor. Planlarımı gerçekleştirebileceğim bir eğitim dönemi...

Tatilden sonra sağlığımla ilgili yapacaklarım konusunda not düşeyim biraz. Dukan diyetini uygulamaya karar kıldım. Sayın Dukan'ın kitabını okudum ve mantığıma ve yemek alışkanlıklarıma çok yatkın geldi. Şu sıralar uygulamak için uygun ortama sahip olmadığım için Isparta'ya döndüğümde başlamaya karar verdim. İsteyenler için Dukan diyetini açıklamak isterdim; ama biraz uzun yordamlı gibi olduğu için internetten araştırılmasını tavsiye ediyorum ve hatta kilo sorunu olanlara mutlaka kitabı edinmelerini ( Dukan Diyeti ) ve okuyup uygulamaları gerektiğini düşünüyorum. Dukan diyetinin resmi internet sayfasında da takip edebileceği bir çizelge mevcut. İlgili formu doldurup, kayıt olmanızla birlikte size gereken günü ve ideal kilonuzu ortalama olarak hesaplamakta. Benim bilgilerim şu şekilde:
Biraz sabır ve dikkat istiyor; ama kesinlikle aç bırakmayan bir diyet. Ve öyle aptal şeyleri de önermiyor, gayet her evde bulunabilecek şeyler var. Bu hesaplayı 83 kilo iken yapmıştım; ama şu anda 81.5 kiloyum, tekrar düzeltmeme rağmen başlangıç kilomu değiştirmedi. Bir de 76 kiloyu bana ideal kilo olarak gösterdi. Ben 75 olmayı hedeflemiştim oysaki; ama tabiki daha da düşebilirim. Tek yapmam gereken 2. evrenin süresini daha uzun tutmak ve 3. evredeki "verilen her kilo için 10 gün kilo koruma günü"nü tekrar hesaplamak.

İşte, okuluma döndüğümde ki bu sanırım 2-3 hafta içinde gerçekleşecek, yeni yeni bir sürü şeye başlangıç yapacağım!  Bugün son kez yaptığım bir şey oldu, o da hamburger yemek! Artık yemiyorum! Dün de son kez pizza yemiştim. Artık pizza, hamburger ve diyete göre muhtemelen dışarda hiçbir şey yemeyeceğim. Ve bir de yeni bir kararla paramı aşırı ideal şekilde kullanıp kenara köşeye biraz para atmaya karar verdim. Çünkü hayalini kurduğum fotoğraf makinesini almaya niyetliyim feci şekilde! Bu tip şeyler beni mutlu ediyor. Ne zaman insan ilişkilerine el atsam, hayatım düzensizleşiyor. Çünkü kendimi çok veriyorum insanlara. Özellikle haketmeyenlere verdiğim değere çok acıyorum; ama artık o da olmuyor. Çünkü...

Sevgiler. 

10 Eylül 2011 Cumartesi

Bu ve Şu Aralar: Ben

Farkettim ki en az bir 10 yaş ilerden yürüyor duygularım. Şöyle bir 33 yaşındaki kişiyle hemen hemen aynı mantıkla düşünüyorum bazı konularda. Yani şükrediyorum, en azından bazı konularda o şekildeyim. Tamamiyle o şekilde olsaydım sanırım ipleri koparmıştım hayatla olan...

Sağlığımla ilgili not düşeyim önce. Son 2 yıldaki en zayıf kiloma ulaştım Blog. Hem de yaptığım sadece az yemek, yağlı şeylerden kaçınmak. Çay ya da benzeri içeceklerde şeker kullanmıyorum. Kızartmalardan sayıyla yiyorum kı o da orta boy patates dilimi ise 3 adet felan oluyor. Aşırı yağlı, hamur işi vb. çoğu zararlı şeyden olabildiğince uzak duruyorum. Normal öğünlerimi de eğer yemek çeşidi çok ise, azaltıyorum ve hepsinden yemeye çalışıyorum. Ve çok mutluyum! Sağlıklı şekilde ekstra bir uğraş vermeden ayda 1-2 kilo zayıflamaktayım son 2 aydır. Okula döndüğümde yapacağım Dukan Diyetini hesaba katmıyorum bile henüz...

Sevmek sanırım bana haram. Onu anladım ben. O yüzden vazgeçmediğim 1-2 şey vardı onlardan da soğudum epeyce.

Okul hayatım Pazartesi ders kaydımla birlikte başlıyor. Hayırlısı olur inşallah bu sene her şey için. Hayırlısı ve en iyisi...

Çok güzel ve emin planlarım var geleceğime dair. Eh aşık olamayacağımı da hesaba katarsak, Allah izin verdiği sürece yılmam!

Şu sıralar maddi anlamda zorlandığımı düşünürsek uzun bir süre telefonumu yenilemeyeceğim; ama şu telefona öyle bir göz koydum ki bundan sonraki telefonum o olacakmış gibi hissediyorum. İnşallah: Blackberry Bold 9900 12 Eylül gibi Turkcell ile Turkiye satışları başlayacağı söyleniyor. Tahminimce kontratsız fiyatı Iphone 5, henüz çıkmadı; ama çıkıncaki halini hayal ettim, kadar olur eminim. BIS durumundan söz etmiyorum henüz. O telefonu BIS'siz de kullanırım ben! Benim olsun ondan bir tane. Lütfeeen! Aslında o kadar parayı bundan sonra vermeye niyetlendiğim ilk teknolojik cihaz Nikon D90 modelindeki profesyonel fotoğraf makinesi idi. Yine de kafam karışık durumda ve bütçem müsait olmadığı için sadece piyasayı incelemekteyim. İnşallah diyoruz ve geçiyoruz...

Getirdiğim kitapları bitiremeyeceğimden korkuyorum; ama yarın tüm günüm Avrupa yakasında geçeceği için, yine, Pazartesi'den itibaren o kitapları bitirmeye niyetliyim, Isparta'ya dönene kadar.

Bir de şu Leona Lewis, Glass Heart isimli albümünü çıkarsa. tadından yenmez şu sonbahar ayları! En sevdiğim 2. mevsim çünkü.

Şimdilik bu kadar.

Sevgiler...

Tatil Zamanı - Üçüncü Evre

İstanbul benim için hep ışıklarıyla büyüleyen bir şehirdi. Şimdi ise tarihini gezip gördüğüm, dünyadaki diğer gezdiğim şehirlere göre, en mükemmel şehir olarak saklı duruyor içimde. Hatırladığım en eski İstanbul'a geldiğim yaşım 7-8 yaşlarımdır. O zamandan beri her sene gelirim bu şehre; ama bir türlü gezememişimdir o herkesin gezdiği tarihi yerleri. Ta ki bu seferki gelişime kadar...

Gezilmesi gereken ana birkaç yeri gezdim geçtiğimiz bir hafta içinde. Gayet güzeldi ve çok eğlendim. Erasmus zamanlarımdaki gezmelerim geldi aklıma hep. Tüm gün yürüdüğüm, merakla "acaba nasıl bir yer orası" diye her köşesine baktığım zamanlarım geldi aklıma... Güzeldi.

Bu seferki gelişimde İstanbul'a karşı olan büyük bir umudumu kaybettim. Daha doğrusu bir gerçeğini gördüm buranın. Meğer aradığım mutluluğu bulurum diye hayal ettiğim tek şehir, içine aldığı her türlü insanla o kadar kirlenmiş ki temiz insanları yutması epey kolay olmus artık. Ve gördüm ki İstanbul, benim seneler önce hayalime giren mutluluk umudunu yine seneler önce o insanları yutarak çoktan tüketmiş. Ve anladım ki ben ömrüm boyunca başka baharlara atacakmışım. Hayatımdaki ertelemek zorunda olduğum en büyük mutluluğuma mezar olmuş aslında İstanbul. Sevindim bu duruma kısmen de olsa. Nasılsa artık anlaşılıyor ki ben yarım mutluluklarla yetinmek zorunda kalacağım bundan sonra. Yarım kalan şeyleri de sevmediğim için, maddi manevi düzenimi bozacak olan 'insani' şeylerin hiçbiri olmayacak hayatımda bundan sonra...

Tatilimin üçüncü evresine girdim. Bahsettiğim gibi Dukan Diyeti kitabını okudum ve mantıklı bulmamla birlikte Isparta'ya döner dönmez başlamaya karar verdim. Haftasonu Ankara semalarına dönülecek ki oradan da devremülk olayına girilecek. Ve Tatilimin dördüncü evresine gireceğim... Özetle önümüzdeki günlerde bunlar gerçekleşecek. Ah yarın karşıya geçiyorum tekrar. Haftaiçi de son kez geçeceğim gitmeden.

Tatil serisi yazımı bitirip, diğer hayatsal yorumlarımı belirten yazıma geçeceğim bir kahve ile...