2 Ocak 2011 Pazar

Hosgeldin 2011!

        

Aman da aman, kimler gelmis! Her seyiyle birlikte yeni bir yil gelmis! Butun guzel umutlarin, kapisi olacak bir yil, yeni planlari icinde barindiran, guzel sonuclara ulasacak olmami saglayacak yil gelmis! Ve ben de yeni yildaki ilk yazimi yaziyorum su anda. Ne mutluyum! *Bir onceki yazimdaki resmi kullandim; cunku hosuma gitti o resim ve konuyla ilgili gayet guzel bir resim. Guzel bence. Oyle evet. Ohom.*



Yeni yilda blogumla ilgili yaptigim birkac degisiklik var onlari belirtmek istiyorum hemen.
Blogumun en alt bolumundeki, blogumun yazim yillarini belirten ibareyi, degistirmis bulunmaktayim! Artik bu sekilde. 2009 ve 2011.

Bunun disinda sitemin temasini degistirmek istedim; ama hosuma giden Blogger imzali bir tema olmadi ki ben su anki gorunumunu cok seviyorum blogumun. Bu sekilde mutluyum yani. Tabii ilerleyen zamanlarda degisime gidebilirim. Sitemdeki 1-2 eklentiyi kaldirdim bazi nedenlerden dolayi. Durum bu sekilde...

2011 icin astrologlar yengec burcu icin guzel seyler soyluyorlar. Insallah hayirli bir yil olur benim icin. Her ne kadar ayin 8'inde final sinavlari, 2 hafta seklinde hayatimi bana zehir edecek olsalar da, mutluyum ben. 2010 yilina girmeden, eskiden kalmis 1-2 meseleyi de acikliga kavusturmus olarak icimin rahat etmesi, gecmise donup baktigimda harika yillar gecirmis oldugumu bilmek; beni daha da sukreder hale sokuyor. 2011 icin de benzer seyleri bekliyorum.

Ana planimda:
* Okulumu bu yil icinde bitirmek,
* Fransizca kursuna giderek, temel seviyeyi basarmak,
* Toefl sinavinda guzel bir tecrube edinmek,
* Gelecegimle ilgili kesin planlarin temellerini atmak,
* Huzurlu ve mutlu olmak icin elimden gelenin en iyisini yapmak; hem de ilk gununden itibaren...
gibi seyler var. Daha liste uzayabilir.

Guzel seyler olacak insallah. Degil mi?..

29 Aralık 2010 Çarşamba

2010'un sonuna gelmisiiiz!

Hayatin ne kadar garip oldugunu su yazimda da bahsetmistim: http://www.arifcihat.com/2010/12/merhaba-garip-dunya.html

Hala daha garip oldugunu dusunuyorum ben. Su siralar ise boyle hislerimin ne kadar guclu oldugunu gormekteyim. Kotu seyler yok en azindan ucunda... Buna da sukredebiliyorum.

1.5 hafta icinde final sinavlarim baslayacak. Ders calismaya baslamaliyim. Insallah istedigim sekilde gecer. Eve mutlu bir sekilde donerim. Ev arkadasim ayrilinca yanima kimse gelmez insallah. Butun donem tek kalirim.

Gecenlerde hayatimin en rezil gununu yasamistim. Onu da su yazimda belirtmistim: http://www.arifcihat.com/2010/10/etiket-nefret-ilk-yazi.html

Ve 2 gun once, bana o rezil gunu yasatan insandan duymayi istemedigim hakaretleri duydum. Ve ilki kadar olmasa da, yine bir rezil gun yasadim ve tabii yalnizdim yine. Ama bu sefer aklimi basima topladim. Ve kendimi dis gorunus basta olmak uzere duzeltmeye karar verdim. Su siralar yediklerimi kistim epeyce, gecenlerde de kismistim. Iyice sinirlendim, hirs yaptim. Ikinci donem icin de bir arkadasimla bu mevzuya el atiyoruz. Bir de arkadasimin sigarayi birakmasinda yardimci olacagim. Insallah biraktirabilirim.

Not: Bildigin yemek yemeyi kistim ya. Eskiden mesela, makarna + tavuk + yogurt + icecek 4lusu vardi hayatimda; simdi makarna + icecek/yogurt ikilisi var. Kahvaltimdan hic bahsetmiyorum bile...

Not 2: Aldigim milli piyango cekilisi icin gecerli olan ceyrek bilette cok umitliyim. Allah'im ogrenci oldugumu biliyorsun, bana yardim et ne oluuur! 3-5 bir sey kazanayim yeter ya. Hepsinde gozum yok ki, biliyorsun...

Not 3: Yurt disindaki birinden yilbasi karti almis olmak beni o rezil gunumde mutlu etti en azindan. Danimarka - Isparta arasinda mektup iletim suresi 7-8 gun olarak degismekte.

Not 4: 2010 yilinin son yazisini yaziyorum. Oh my God! 2009'u bitirken ne yazmisim bakalim: http://www.arifcihat.com/2009/12/kacislar.html  Kotu bitirmisim 2009'u sanki? Oysaki cok ozel bir yil olarak icimde sakli duruyor...

Not 5: Bitmeyecek mi bu notlar? Neyse.

Ozel Dua: Allahim! 2011 senesi icin guzel seyleri nasip eylemissindir bana ve aileme insallah! Her ne kadar astrologlar guzel seyler dese de, ozellikle Subat - Mart aylarinda guzel seylerin olacagini soyleselerde, ben eminim ki benim ve ailem icin guzel seyler nasip edeceksin. Gunahlarim icin beni bagisla, ve senin yolundan ayirma ki huzurumu kaybetmeyeyim... Amin.

Ozel tesekkur: Basta benim su anda bile bu satirlari yazmama maddi/manevi destek olan aileme, 2009 ve 2010 yilinda guzel anilara sahip olmami saglayan insanlara, kendime... Ve blogumu 1 sefer bile okumus olan her bir kisiye... tesekkur ederim.

~ MUTLU YILLAR! ~

26 Aralık 2010 Pazar

Bugun de yalniz miydim?..

Yalnizlik kotu bir sey. Bunun aksini savunmama ragmen, ne kadar kotu oldugunu iliklerime kadar yasayabiliyorum. Tabii yalnizlik deyince, akla bir kac turevi gelebilir. Benimkisi, 1.5 sene once birini cok sevip/sevilip; ayrilmak zorunda kalip, o gecen 1.5 yillik surede kimseyi sevemeyip; ustune daha da fazla sevgiye ihtiyac olma durumundan ibaret. Yani kalbimin yalniz kalmasi, bendeki yalnizlik.

Son gunlerimi garip yasiyorum blog. Yani bilirsin, gereksiz bakismalar, ayakustu kurulan hayaller... daha bir cok ornegini gozume sokarak yasatiyor hayat kendini su siralar. Elimden gelenin en iyisini yapmayi calisiyorum bu konuda. Diyorum kendime, nasilsa mezun olacaksin bu sene, insallah, bitince dusunursun. Nereye gidecegin ne yapacagin belli degil, diyorum kendime. Hatta ustune, Arif nasilsa fazla kilolarin var ve bunlar seni rahatsiz ediyor; onlari verdigin zaman daha da etkili bir insan olacaksindir, eminim. Bekle, mezun olana kadar onlari da ver ve harika bir sekilde basla her seye, de diyorum. Biliyorum, su siralar kendimi kandirma konusunda uzmanliga dogru gitmekteyim. Ya da sonuna kadar hakliyim... Neyi bekliyorum ki? Neden bekliyorum ya da? Neden sakince koseme gecemiyorum?

Korkuyorum sanirim. Sevmeyi ve sevilmeyi unutmaktan korkuyorum. Ondan galiba butun bu kendimi bos yere hirpalamalarim, kendimin duydugu bagirmalarim, kufurlerim...

Gectigimiz Cuma namazinda yine boyle garip dusuncelere girdim. Cuma gunleri sanki beynime ve vucuduma reset atiyorum. Tuhaf dusundugumu hissettim yine. Ve yine, hala ne kadar masum kalabildigimi gordum dusuncelerimin. Ya da camide mi bu sekilde oluyor? Yaptigim seylere ragmen, hala butunumde masum olduguma olan inancimi kaybetmemem ne kadar daha devam edecek? Bunlardan korkuyorum iste. Dogru olana ulasamadan, butun sahip oldugum guzel seylerimi kaybetmekten korkuyorum. Bir gun bombos bir sekilde kalmaktan korkuyorum. Olabilecek en dogru seyin karsisinda, buyuk bir yanim eksik gibi dikilmekten korkuyorum...

Sukrediyorum sahip oldugum her bir maddi sey icin; ama daha cok sukrediyorum, sahip oldugum guzel arkadasliklar ve en onemlisi, ailem icin... Yine de garip bir aci cekiyorum kendimce. Anlayanlarla anlamayalarin arasinda gidip geliyorum surekli. Bazen tek istedigim bir kalp oluyor. Bazen ise beni anlayan ve yardim etmek icin hazirda bekleyen bir 'el'e ihtiyac duyuyorum. Cok nadir zamanlarda da yalniz kalmak istiyorum; ama gelin gorun ki digerlerine sahip olamadigim icin, bu 'cok nadir' zamanlar, gunumun tamamini ele gecirmis oluyor.

Elimden gelen tek seyi yapiyorum ben de. Sabredip; beklemeyi...