Sanirim son kitapti diye bu sefer yavasca okudum, Alacakaranlik serisinin 4. kitabini. Artik hayatimda Alacakaranlik, vampirler, kurt adamlar, yari vampirler, Jacob, Edward, Bella ve diger karakterler yok. Ciktilar, gibi...
Ben 3. filmi hala izleyememis olmanin verdigi uzuntuyle, 4. filmi heyecanla bekliyorum. 5. kitabi da bekliyorum; ama yaniliyor da olabilirim. Sonucta 4. kitap 2008 yilinda yazilmis. Stephenie belki hamiledir. Harry Potter'i takip ettigim zamanlarda, 3. ya da 4. kitaptan sonra 'yeter bu sacmalik' deyip kopmama ragmen, yazarinin bir ara hamile olmasini bilmeye kadar takiplerdeydim... Ozetle, 4. kitap bekledigim tum heyecani, duyguyu vs. tum Alacakaranlik ile ilgili beklentilerimi karsilamis oldu. Gecmis olsun diyor, vatana millete hayirli olsun diyorum! *Alkiiis*
Sirada Mary Balogh'un Asla Unutulmaz diye bir ask romani var. Taze kapagi acilmamis bir kitap. Yarindan itibaren beni bekliyor. Hayatimda hic 1 ay icinde bu kadar fazla kitap delisi olmamistim. Seviyorum kendimi. Saka bir yana kitaplarin bana bu 1-2 ay icinde sagladigi huzuru, hicbir sey saglamadi. Bir cok seyden beni uzak tutmasiyla birlikte, kitaplara ve okumaya olan sevgimi de artirdi...
1-2 gune ilk projemin degerlendirmesini yapip; yeni bir projeye gecmeyi dusunuyorum. Bu projem daha cok ilk projem gibi ruhsal sagligimdan ziyade, bedensel sagligima dayanacak. Planlarim o yonde.
dipnot: Ramazan ile birlikte uyku duzenim altust olmus durumda. Sanirim 2 haftadir her gece sahura kadar kitap okudum. Uykusuz kaldim. Vampir oldum adeta. Kan istiyorum.
29 Ağustos 2010 Pazar
27 Ağustos 2010 Cuma
Vazgecmemeliyim.
Bence cagimizin, hatta cagimin en buyuk sorunu bu anlasilamama sorunu.
Yine boyle geri adimlarima doner oldum. Aci cekiyorum resmen. 1-2 ay harika gecti her sey; ama boyle sanki nefesimi tutuyorum gibi oldu. Biraktim nefesimi.
Bugun boyle her seyim isteksiz bir sekilde hareket ediyor. Cuma gunu oysaki. Yapmam gereken her seyi yaptim. Manevi, ruhsal vs. her turlusu. Fiziksel olarak da, gectigimiz 1-2 ay boyunca, yaptigim her seyi normal bir sekilde yaptim. Sorun ne? Sorun ne Arif?
Nedir bu arada gelip; orumcek gibi beynini kemiren anlayamadigin uzuntun? Derdin ne?
Neye sinirlenmek istiyorsun? Kufur mu etmek istiyorsun? Seni boyle nedensizce ya da anlayamadigin sekilde uzen sey ne? Ne olur insan kaynakli olmasin. Bu sefer olmasin. Olmasin; cunku etrafindaki bir cok seyi dagittin, yok ettin, yalnizsin, huzurlusun. Neden peki?..
~~~~~~~~~~ * ~~~~~~~~~~~~ * ~~~~~~~~
Keske anlatsam kendimi. Sana, digerlerine, tum dunyaya... Hos, anlatsam ne degisir? Benimle birlikte mi uzulur herkes? Ya da mutlu mu olur dunya daha cok?..
Aslinda ne kadar dusunursem dusuneyim, bir sure istedigim seyleri elde edemeyecegim. Neden ama? Neden belli bir zaman gecmesi gerekiyor? Neden simdi degil ya da neden daha onceki elde ettiklerimi kaybettim bir sekilde?
Tek istedigim daha az duygusal olmak, daha ortalama seviyede duygusal olmak. Daha cok gercekci yaklasmak tum hayata. Bu benim canimi yakiyor iste. Nedeni bilemedigim sekilde canimi yakiyor, aci cekiyorum adeta. Kelimelerim resmen bana batiyor. Nefes alislarim ya da diger tum hayatsal seyler.
Moralim bozuldugu zaman saatler sursun istemiyorum. Ya da sarkilari en dramatik ya da duygusal olanlari dinleyecek sekilde secmek istemiyorum. Aklima en kotu seyleri getirmek istemiyorum moralim bozuk oldugu zaman.Moralim bozulmasin demiyorum ben. Sadece hani daha insancil sekilde gecirmek istiyorum o zamanimi. Fazla uzulmeden, fazla takilmadan, fazla umursamadan.
Resmen icim parcalaniyor boyle anlarimda. Normalde bos bos bakarken bile resmen bir anlam yukluyorum kendime, bakislarima... Istemiyorum iste bunu.
Daha da aci vereni, bunu paylasabilecegim, yanibasimda kimsenin olmayisi. Yalniz olusum. Herhangi bir siradan kimse olamaz tabiki bu bahsettigim. Olma ihtimalinin zaten dusuk olmasi benim bir cok seyden kolay bir sekilde vazgecmemi sagliyor. O yuzden diyorum ya; ya yalniz kalayim ya da en olmasi gerektigi sekilde olsun her sey. Ikincisi olmayinca zaten diger butun yollar birinciye cikiyor. Dayanamiyorum cunku.
Yine bir cuma gunu. Degil ki digerleri gibi...
Yine boyle geri adimlarima doner oldum. Aci cekiyorum resmen. 1-2 ay harika gecti her sey; ama boyle sanki nefesimi tutuyorum gibi oldu. Biraktim nefesimi.
Bugun boyle her seyim isteksiz bir sekilde hareket ediyor. Cuma gunu oysaki. Yapmam gereken her seyi yaptim. Manevi, ruhsal vs. her turlusu. Fiziksel olarak da, gectigimiz 1-2 ay boyunca, yaptigim her seyi normal bir sekilde yaptim. Sorun ne? Sorun ne Arif?
Nedir bu arada gelip; orumcek gibi beynini kemiren anlayamadigin uzuntun? Derdin ne?
Neye sinirlenmek istiyorsun? Kufur mu etmek istiyorsun? Seni boyle nedensizce ya da anlayamadigin sekilde uzen sey ne? Ne olur insan kaynakli olmasin. Bu sefer olmasin. Olmasin; cunku etrafindaki bir cok seyi dagittin, yok ettin, yalnizsin, huzurlusun. Neden peki?..
~~~~~~~~~~ * ~~~~~~~~~~~~ * ~~~~~~~~
Keske anlatsam kendimi. Sana, digerlerine, tum dunyaya... Hos, anlatsam ne degisir? Benimle birlikte mi uzulur herkes? Ya da mutlu mu olur dunya daha cok?..
Aslinda ne kadar dusunursem dusuneyim, bir sure istedigim seyleri elde edemeyecegim. Neden ama? Neden belli bir zaman gecmesi gerekiyor? Neden simdi degil ya da neden daha onceki elde ettiklerimi kaybettim bir sekilde?
Tek istedigim daha az duygusal olmak, daha ortalama seviyede duygusal olmak. Daha cok gercekci yaklasmak tum hayata. Bu benim canimi yakiyor iste. Nedeni bilemedigim sekilde canimi yakiyor, aci cekiyorum adeta. Kelimelerim resmen bana batiyor. Nefes alislarim ya da diger tum hayatsal seyler.
Moralim bozuldugu zaman saatler sursun istemiyorum. Ya da sarkilari en dramatik ya da duygusal olanlari dinleyecek sekilde secmek istemiyorum. Aklima en kotu seyleri getirmek istemiyorum moralim bozuk oldugu zaman.Moralim bozulmasin demiyorum ben. Sadece hani daha insancil sekilde gecirmek istiyorum o zamanimi. Fazla uzulmeden, fazla takilmadan, fazla umursamadan.
Resmen icim parcalaniyor boyle anlarimda. Normalde bos bos bakarken bile resmen bir anlam yukluyorum kendime, bakislarima... Istemiyorum iste bunu.
Daha da aci vereni, bunu paylasabilecegim, yanibasimda kimsenin olmayisi. Yalniz olusum. Herhangi bir siradan kimse olamaz tabiki bu bahsettigim. Olma ihtimalinin zaten dusuk olmasi benim bir cok seyden kolay bir sekilde vazgecmemi sagliyor. O yuzden diyorum ya; ya yalniz kalayim ya da en olmasi gerektigi sekilde olsun her sey. Ikincisi olmayinca zaten diger butun yollar birinciye cikiyor. Dayanamiyorum cunku.
Yine bir cuma gunu. Degil ki digerleri gibi...
Sarkilarla ben.
Lady Gaga - Speechless ile basliyorum duygularimi anlatmaya... Blog, nerede yanlis yapiyorum ben? Gercekten anlamiyorum. Kendimi bile cogu zaman anlamazken, insanlari anlamaya calisiyorum. Boyle bir salaklik yapiyorum ki cozemiyorum neden yaptigimi. Yiginla bagirmam gereken neden varken, sadece sessiz kaliyorum. Lady Gaga'nin da dedigi gibi "I’ll never love again"...
Jordin Sparks - This Is My Now ile devam ediyorum. Sevmiyorum artik insanlari. Birilerini sevmeye de calismiyorum. Fazlaca yorgun hissediyorum kendimi bu konuda. Her sevdigim, deger verdigim insanin benden alip gittigi haddinden fazla buyuk parcalardan dolayi, simdi kimseye verecek parcam da kalmadigini dusunuyorum. Sayin Sparks'in dedigi gibi "my fears behind me, gone are the shadows and doubts" artik pek de guvenim kalmadi kimselere...
Daha da fenasi var aslinda. Onu da Kelly Rowland - Love ile anlatmak istiyorum. Hicbir zaman kendimi hafife almadim ben. Kendimden her zaman korktum. Elde edebildigimden, sansimdan, duygularimdan ve dis gorunusumden... Ozellikle gozlerimden korktum. Bir seyin icine duygular karisiyorsa eger, amacinizda uyguladiginiz hareketleriniz cok guclu bir etkiye sahip olabiliyor. Insanlari farkli etkileyebiliyorsunuz. Iki kelimenizle, bazi davranislarinizla, farkli olusunuzla ozellikle... Bunlar bir yana, diger bir yandan da ruh halimden ve kisisel yapimdan cok korkmusumdur ben. Kelly bence cok guzel diyor o sarkisinda "I'm moody like the wind. I am impatient, complicated. I am fragile deep within..."
Kapanis sarkimin ismini vermek istemiyorum; ama uzgunum digerleri gibi bayan bir sarkici degil... Onun sozlerinde daha cok gercek hayattan seyler var. Daha gercekci, elde tutulur seyler var. Daha hayallerden uzak seyler var. Tipki benim su anda donusmeye calistigim Arif gibi. Daha fazla hayal yok, daha fazla duygu yok, yalan yanlis sozler yok, kotu insanlar yok... Daha cok yalnizlik var; ama daha cok huzur var. En azindan annemi daha cok dinliyorum. Daha fazla sinirlensem de onun sozlerine, daha cok dinliyorum onu. Daha cok dinliyorum kendimi. Daha cok huzurluyum sanirim... Istedigimi kimse veremeyecek nasilsa. Hala vermeye calisan guzel insanlar olsa da...
Jordin Sparks - This Is My Now ile devam ediyorum. Sevmiyorum artik insanlari. Birilerini sevmeye de calismiyorum. Fazlaca yorgun hissediyorum kendimi bu konuda. Her sevdigim, deger verdigim insanin benden alip gittigi haddinden fazla buyuk parcalardan dolayi, simdi kimseye verecek parcam da kalmadigini dusunuyorum. Sayin Sparks'in dedigi gibi "my fears behind me, gone are the shadows and doubts" artik pek de guvenim kalmadi kimselere...
Daha da fenasi var aslinda. Onu da Kelly Rowland - Love ile anlatmak istiyorum. Hicbir zaman kendimi hafife almadim ben. Kendimden her zaman korktum. Elde edebildigimden, sansimdan, duygularimdan ve dis gorunusumden... Ozellikle gozlerimden korktum. Bir seyin icine duygular karisiyorsa eger, amacinizda uyguladiginiz hareketleriniz cok guclu bir etkiye sahip olabiliyor. Insanlari farkli etkileyebiliyorsunuz. Iki kelimenizle, bazi davranislarinizla, farkli olusunuzla ozellikle... Bunlar bir yana, diger bir yandan da ruh halimden ve kisisel yapimdan cok korkmusumdur ben. Kelly bence cok guzel diyor o sarkisinda "I'm moody like the wind. I am impatient, complicated. I am fragile deep within..."
Kapanis sarkimin ismini vermek istemiyorum; ama uzgunum digerleri gibi bayan bir sarkici degil... Onun sozlerinde daha cok gercek hayattan seyler var. Daha gercekci, elde tutulur seyler var. Daha hayallerden uzak seyler var. Tipki benim su anda donusmeye calistigim Arif gibi. Daha fazla hayal yok, daha fazla duygu yok, yalan yanlis sozler yok, kotu insanlar yok... Daha cok yalnizlik var; ama daha cok huzur var. En azindan annemi daha cok dinliyorum. Daha fazla sinirlensem de onun sozlerine, daha cok dinliyorum onu. Daha cok dinliyorum kendimi. Daha cok huzurluyum sanirim... Istedigimi kimse veremeyecek nasilsa. Hala vermeye calisan guzel insanlar olsa da...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)