Bence cagimizin, hatta cagimin en buyuk sorunu bu anlasilamama sorunu.
Yine boyle geri adimlarima doner oldum. Aci cekiyorum resmen. 1-2 ay harika gecti her sey; ama boyle sanki nefesimi tutuyorum gibi oldu. Biraktim nefesimi.
Bugun boyle her seyim isteksiz bir sekilde hareket ediyor. Cuma gunu oysaki. Yapmam gereken her seyi yaptim. Manevi, ruhsal vs. her turlusu. Fiziksel olarak da, gectigimiz 1-2 ay boyunca, yaptigim her seyi normal bir sekilde yaptim. Sorun ne? Sorun ne Arif?
Nedir bu arada gelip; orumcek gibi beynini kemiren anlayamadigin uzuntun? Derdin ne?
Neye sinirlenmek istiyorsun? Kufur mu etmek istiyorsun? Seni boyle nedensizce ya da anlayamadigin sekilde uzen sey ne? Ne olur insan kaynakli olmasin. Bu sefer olmasin. Olmasin; cunku etrafindaki bir cok seyi dagittin, yok ettin, yalnizsin, huzurlusun. Neden peki?..
~~~~~~~~~~ * ~~~~~~~~~~~~ * ~~~~~~~~
Keske anlatsam kendimi. Sana, digerlerine, tum dunyaya... Hos, anlatsam ne degisir? Benimle birlikte mi uzulur herkes? Ya da mutlu mu olur dunya daha cok?..
Aslinda ne kadar dusunursem dusuneyim, bir sure istedigim seyleri elde edemeyecegim. Neden ama? Neden belli bir zaman gecmesi gerekiyor? Neden simdi degil ya da neden daha onceki elde ettiklerimi kaybettim bir sekilde?
Tek istedigim daha az duygusal olmak, daha ortalama seviyede duygusal olmak. Daha cok gercekci yaklasmak tum hayata. Bu benim canimi yakiyor iste. Nedeni bilemedigim sekilde canimi yakiyor, aci cekiyorum adeta. Kelimelerim resmen bana batiyor. Nefes alislarim ya da diger tum hayatsal seyler.
Moralim bozuldugu zaman saatler sursun istemiyorum. Ya da sarkilari en dramatik ya da duygusal olanlari dinleyecek sekilde secmek istemiyorum. Aklima en kotu seyleri getirmek istemiyorum moralim bozuk oldugu zaman.Moralim bozulmasin demiyorum ben. Sadece hani daha insancil sekilde gecirmek istiyorum o zamanimi. Fazla uzulmeden, fazla takilmadan, fazla umursamadan.
Resmen icim parcalaniyor boyle anlarimda. Normalde bos bos bakarken bile resmen bir anlam yukluyorum kendime, bakislarima... Istemiyorum iste bunu.
Daha da aci vereni, bunu paylasabilecegim, yanibasimda kimsenin olmayisi. Yalniz olusum. Herhangi bir siradan kimse olamaz tabiki bu bahsettigim. Olma ihtimalinin zaten dusuk olmasi benim bir cok seyden kolay bir sekilde vazgecmemi sagliyor. O yuzden diyorum ya; ya yalniz kalayim ya da en olmasi gerektigi sekilde olsun her sey. Ikincisi olmayinca zaten diger butun yollar birinciye cikiyor. Dayanamiyorum cunku.
Yine bir cuma gunu. Degil ki digerleri gibi...
27 Ağustos 2010 Cuma
Sarkilarla ben.
Lady Gaga - Speechless ile basliyorum duygularimi anlatmaya... Blog, nerede yanlis yapiyorum ben? Gercekten anlamiyorum. Kendimi bile cogu zaman anlamazken, insanlari anlamaya calisiyorum. Boyle bir salaklik yapiyorum ki cozemiyorum neden yaptigimi. Yiginla bagirmam gereken neden varken, sadece sessiz kaliyorum. Lady Gaga'nin da dedigi gibi "I’ll never love again"...
Jordin Sparks - This Is My Now ile devam ediyorum. Sevmiyorum artik insanlari. Birilerini sevmeye de calismiyorum. Fazlaca yorgun hissediyorum kendimi bu konuda. Her sevdigim, deger verdigim insanin benden alip gittigi haddinden fazla buyuk parcalardan dolayi, simdi kimseye verecek parcam da kalmadigini dusunuyorum. Sayin Sparks'in dedigi gibi "my fears behind me, gone are the shadows and doubts" artik pek de guvenim kalmadi kimselere...
Daha da fenasi var aslinda. Onu da Kelly Rowland - Love ile anlatmak istiyorum. Hicbir zaman kendimi hafife almadim ben. Kendimden her zaman korktum. Elde edebildigimden, sansimdan, duygularimdan ve dis gorunusumden... Ozellikle gozlerimden korktum. Bir seyin icine duygular karisiyorsa eger, amacinizda uyguladiginiz hareketleriniz cok guclu bir etkiye sahip olabiliyor. Insanlari farkli etkileyebiliyorsunuz. Iki kelimenizle, bazi davranislarinizla, farkli olusunuzla ozellikle... Bunlar bir yana, diger bir yandan da ruh halimden ve kisisel yapimdan cok korkmusumdur ben. Kelly bence cok guzel diyor o sarkisinda "I'm moody like the wind. I am impatient, complicated. I am fragile deep within..."
Kapanis sarkimin ismini vermek istemiyorum; ama uzgunum digerleri gibi bayan bir sarkici degil... Onun sozlerinde daha cok gercek hayattan seyler var. Daha gercekci, elde tutulur seyler var. Daha hayallerden uzak seyler var. Tipki benim su anda donusmeye calistigim Arif gibi. Daha fazla hayal yok, daha fazla duygu yok, yalan yanlis sozler yok, kotu insanlar yok... Daha cok yalnizlik var; ama daha cok huzur var. En azindan annemi daha cok dinliyorum. Daha fazla sinirlensem de onun sozlerine, daha cok dinliyorum onu. Daha cok dinliyorum kendimi. Daha cok huzurluyum sanirim... Istedigimi kimse veremeyecek nasilsa. Hala vermeye calisan guzel insanlar olsa da...
Jordin Sparks - This Is My Now ile devam ediyorum. Sevmiyorum artik insanlari. Birilerini sevmeye de calismiyorum. Fazlaca yorgun hissediyorum kendimi bu konuda. Her sevdigim, deger verdigim insanin benden alip gittigi haddinden fazla buyuk parcalardan dolayi, simdi kimseye verecek parcam da kalmadigini dusunuyorum. Sayin Sparks'in dedigi gibi "my fears behind me, gone are the shadows and doubts" artik pek de guvenim kalmadi kimselere...
Daha da fenasi var aslinda. Onu da Kelly Rowland - Love ile anlatmak istiyorum. Hicbir zaman kendimi hafife almadim ben. Kendimden her zaman korktum. Elde edebildigimden, sansimdan, duygularimdan ve dis gorunusumden... Ozellikle gozlerimden korktum. Bir seyin icine duygular karisiyorsa eger, amacinizda uyguladiginiz hareketleriniz cok guclu bir etkiye sahip olabiliyor. Insanlari farkli etkileyebiliyorsunuz. Iki kelimenizle, bazi davranislarinizla, farkli olusunuzla ozellikle... Bunlar bir yana, diger bir yandan da ruh halimden ve kisisel yapimdan cok korkmusumdur ben. Kelly bence cok guzel diyor o sarkisinda "I'm moody like the wind. I am impatient, complicated. I am fragile deep within..."
Kapanis sarkimin ismini vermek istemiyorum; ama uzgunum digerleri gibi bayan bir sarkici degil... Onun sozlerinde daha cok gercek hayattan seyler var. Daha gercekci, elde tutulur seyler var. Daha hayallerden uzak seyler var. Tipki benim su anda donusmeye calistigim Arif gibi. Daha fazla hayal yok, daha fazla duygu yok, yalan yanlis sozler yok, kotu insanlar yok... Daha cok yalnizlik var; ama daha cok huzur var. En azindan annemi daha cok dinliyorum. Daha fazla sinirlensem de onun sozlerine, daha cok dinliyorum onu. Daha cok dinliyorum kendimi. Daha cok huzurluyum sanirim... Istedigimi kimse veremeyecek nasilsa. Hala vermeye calisan guzel insanlar olsa da...
25 Ağustos 2010 Çarşamba
Aşk, çoktan öldü aslında!
"Seni seviyorum" demekle, "seni" sevemezsiniz. Kolay degildir "seni" sevmek. Sevgi, karsidan karsiya gecmeye calisan yasli birine yardim etmek icin kendinizi hirpalayip; daha sonra da elde ettiginiz huzurun, yuzunuzdeki gulumsemesidir. Sevgi, "seni" icin gozyasi dokebilmektir; cunku gozyasi masumdur, temizdir, saftir. Sevgi de oyledir. Oyle olmalidir...
Sevgi iki dudak arasinda degildir. Sevgiyi bu sekilde anlayamaz kimse. Buldugunu sananlar, sahte olanini bulabilmislerdir ancak. Ve mahkumdur o kisiler omur boyu kandirilmaya, kendilerince ve baskalari tarafindan...
"Sana asigim" demekle, "sana" asik da olamazsiniz. Ask sevgi gibi degildir ki! Daha ustundur, daha baglayici bir adi vardir. Baska bir seydir "ask".. Tarifi mumkun degildir gercekten. Sahip olmasi da zor degildir oyle adi kadar... Zor olan kismi gerektirdiklerini yerine getirmektir. Ask, cok sey ister, "sen"den... "sen" yanlis bir sevgiyle basladiysa ask yolunda yurumeye, ne yazik ki ancak sevgide kalir "sen"in nefes alislari. Sen, "sen"i bir gul kadar basit goruyorsan, ne sen "seni" sevebilirsin; ne de o "sana" asik olur... Gul, guzel kokar, ozeldir; ama ask senin guzel kokmani saglar. Seni ozel yapar. Aradaki farki anlamamistir insanlar bugune kadar hic.
Insanlar... Onlardir her guzel duygunun katili! En buyuk suclusu onlardir. Onlar sevgiyi "seni seviyorum" kelimelerinde bitirir; aski "sana asigim" cumlesiyle yasadiklari gibi... Onlardir askin en nefret ettigi duyguyu cok iyi yasayan: bencildirler. Askin yanindan gecmemesi gereken seydir her bir sozu: yalan soylerler. Paylasmak nedir bilmez bile onlar, sevginin ne demek oldugunu bilemeyecek kadar kordurler: fedakarliklarini kaybetmislerdir...
Adem ile Havva'dir aski ve sevgiyi yasayan ilk ve son insanlar. Onlar insandan ustundur. Hatalari olmustur; ama degildir ki onlarin hatalari baskalarinin ilk hatasi... Onlar ilkleri yasamis en sansli insanlardir. Insan sifatini sonuna kadar hakeden 'ilk' insanlardir onlar... Onlardir safligi, masumlugu ve temizligi iclerinde barindiran...
O yuzden sevgi, huzura sahip oldugunuzda, yuzunuzdeki gulumsemedir artik sadece. Yani en masum seydir sahip olabileceginiz... Aşk... o coktan ölmüştür...
Sevgi iki dudak arasinda degildir. Sevgiyi bu sekilde anlayamaz kimse. Buldugunu sananlar, sahte olanini bulabilmislerdir ancak. Ve mahkumdur o kisiler omur boyu kandirilmaya, kendilerince ve baskalari tarafindan...
"Sana asigim" demekle, "sana" asik da olamazsiniz. Ask sevgi gibi degildir ki! Daha ustundur, daha baglayici bir adi vardir. Baska bir seydir "ask".. Tarifi mumkun degildir gercekten. Sahip olmasi da zor degildir oyle adi kadar... Zor olan kismi gerektirdiklerini yerine getirmektir. Ask, cok sey ister, "sen"den... "sen" yanlis bir sevgiyle basladiysa ask yolunda yurumeye, ne yazik ki ancak sevgide kalir "sen"in nefes alislari. Sen, "sen"i bir gul kadar basit goruyorsan, ne sen "seni" sevebilirsin; ne de o "sana" asik olur... Gul, guzel kokar, ozeldir; ama ask senin guzel kokmani saglar. Seni ozel yapar. Aradaki farki anlamamistir insanlar bugune kadar hic.
Insanlar... Onlardir her guzel duygunun katili! En buyuk suclusu onlardir. Onlar sevgiyi "seni seviyorum" kelimelerinde bitirir; aski "sana asigim" cumlesiyle yasadiklari gibi... Onlardir askin en nefret ettigi duyguyu cok iyi yasayan: bencildirler. Askin yanindan gecmemesi gereken seydir her bir sozu: yalan soylerler. Paylasmak nedir bilmez bile onlar, sevginin ne demek oldugunu bilemeyecek kadar kordurler: fedakarliklarini kaybetmislerdir...
Adem ile Havva'dir aski ve sevgiyi yasayan ilk ve son insanlar. Onlar insandan ustundur. Hatalari olmustur; ama degildir ki onlarin hatalari baskalarinin ilk hatasi... Onlar ilkleri yasamis en sansli insanlardir. Insan sifatini sonuna kadar hakeden 'ilk' insanlardir onlar... Onlardir safligi, masumlugu ve temizligi iclerinde barindiran...
O yuzden sevgi, huzura sahip oldugunuzda, yuzunuzdeki gulumsemedir artik sadece. Yani en masum seydir sahip olabileceginiz... Aşk... o coktan ölmüştür...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)