8 Haziran 2010 Salı

"Remember Me" Filmi ve Ben

Uzun zamandir film izlemiyordum. Hatta uzun zamandir drama turunde bir film izlemiyordum; cunku biliyorum kendimi. Artik eskisi gibi sadece filmi izleyip; anlik uzulmeler gecirip, daha sonra da normal hayatima hizli bir sekilde devam edemiyorum. Filmi izlerken, kendimi karakterlerden birinin yerine koyuyorum ve filme farkli bir sekilde baglaniyorum. En sonunda ise, mutlu sonla bitmeyen bir karaktere baglandiysam eger, kendimi aglar bir sekilde buluyorum. Yani, uzun bir zamandir drama turundeki, ozellikle ask konulu, filmlerden cok etkileniyorum. Oyle bir iliskim olsun mu istiyorum her sefer yoksa cok mu uzuluyorum filmde yasananlara, emin degilim. Tek farkinda oldugum sey, zamanin bir sekilde akip gectigi ve ben, beni disarda bekleyen kisiye dogru gitmektense, sanki kaciyormusum gibi hissediyorum. Ya da beni bekleyen kisilerin yanlis kisiler olmasini onemsemeyip; gereksiz kosusturmalara kapiliyorum....

Remember Me... Bu filme bir sarki ararken denk gelmistim. Aslinda elim gitmedi indirmeye; cunku biliyorum izleyince ne olacagini. Dayanamadim, izledim filmi...Filmi tavsiye etmek gibi bir seyde bulunmak istemiyorum; cunku begenemeyebilir herkes. Sonucta ben izledigim belli kalitedeki her ask filminden yuksek oranda etkileniyorum artik. Yine de filmden biraz olsun bahsetmek istiyorum.

Film, daha cok, 11 Eylul'de, Ikiz Kuleler icin yapilan saldiriya dikkat cekilmis sanirim, eger dramatik kismini geri plana atarsak. Ve bir sekilde tanisan 2 genc insanin aralarinda kurduklari bag ve onun uzerine gelisen diger olaylar konu alinmis filmde. Film muziklerini begendim. Ki piyanonun kullanilmasi bu tip filmlerde, yaratilmak istenen etkinin dozajini artiriyor. Bilmiyorum Youtube videolarini izleyebilir misiniz; ama film muziklerinden birini paylasmak istiyorum:

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Su siralar ne alemlerdeyim tam olarak bilmiyorum ben de. Amacim su cuma gunune kadar alnim ak cikayim. Daha sonra da Allah buyuktur diyorum; cunku bir yandan bu  Erasmus derslerini halletmem, bir yandan kendime gelme islemlerini tamamlamam, diger bir yandan da su yaz okulu mevzusunu halletmem gerekiyor. Gelince hepsi geliyor sanirim. Ya da ben cekiyorum bilmiyorum. Yine de icimi rahat tutmaya calisiyorum; cunku gecen gunlerde aldigim kararla birlikte bu konuya cok ozen gostermeye basladim. Kendimi sikmamaya calisiyorum hicbir konuda. Basarabildigim kadariyla iste...

Not: Bu filmler beni ufak tefek hayaller kurmaya itiyor, sanirim bu yuzden izlemekten kaciyorum hep. Ve ne yazikki insanlar sahip olduklarini cok kolay kaybedebiliyorlar, hicbir seyin kiymetini anlamadan ustelik...

7 Haziran 2010 Pazartesi

~ Seyir Defteri ~


Ne ola ki bu? Gezdigimiz sehirler... Seyir kelimesinin anlami ne? Bkz: eksisozluk. Ingilizce isimleri ile yazsam ne olur ki? -Bazi sehirlerin Turkce halleri cok garip oluyor.- Ne zamandir gezmekteyiz? 2009 yilindan itibaren. Ne zamana kadar? "Artiz bazara gelene kadar la..."

  1. United States of America:
  • Virginia States
           - Virginia Beach
           - Chesapeake 
           - Williamsburg
           - Norfolk
  • New Jersey
           - Jersey City
  • New York
          - New York City
  • Washington D.C
     2.  Lithuania
  • Vilnius
  • Kaunas
  • Trakai
     3. France
  • Paris
     4. Spain
  • Madrid
  • Barcelona
     5. Italy
  • Milan
  • Rome
  • Venice
  • Florance
  • Pisa
     6. Vatican
  • Vatican City
     7. Poland
  • Wroclaw
     8. Turkey
  • Istanbul
  • Ankara
  • Erzurum
  • Antalya
  • Izmir
  • Burdur
  • Isparta
  • Bolu
  • Eskisehir
  • Trabzon
  • Erzincan
  • Izmit
  • Konya

6 Haziran 2010 Pazar

Hobilerimiz!

Yapmaktan hoslandigimiz seyler, yapmayi sevdigimiz seyler, bayilirim yapmaya dedigimiz seyler... Neler?

> Muzik dinlemek cok hosuma gider mesela. Ustelik o anki ruh halima gore bir muzik dinlersem, kendimi tam anlamiyla her seyle butunlesmis gibi hissederim ki budur beni mutlu hissettiren tarafi.

> Blog yazmak, yapmaktan hoslandigim seyler arasinda 2. siraya yerlesmis durumda. Birilerinin okuyup okumamasi beni cok ilgilendirmiyor. Eskiden umursardim; ama blogumu gelistirmeye baslamamla birlikte, ozellikle su domain yeniliginden sonra, artik hic umursamiyorum. Cunku birileri icin yazmiyorum yazilarimi. Sadece yazmak bana mutluluk veriyor. Arti olarak geriye biraktigim, gunluk turunde bir seylerin olmasi da diger bir arti etkisi bu isin.

> Yazismak ve mesajlasmak da hosuma giden seyler arasinda. Eger yazismaktan hoslandigim biriyle yazisiyorsam ya da mesajlasiyorsam, bunu cok rahat bir sekilde saatlerce yapabilirim.

> Gunesin batisina dogru yurumek, bir de elimde icecegim olursa ki bu sudan beyaz(!) saraba kadar gidebilir, cok hosuma gider. Ozellikle o bahar ve yaz aylari arasindaki, bunaltmayan hafif sicak havaya denk gelirse; daha da guzel olur. Tek basima yapmayi istemedigim seylerden biri olsa da, yalnizken de mutlu olabiliyorum.

> Farkli sehirleri, mekanlari gormek ve farkli kulturleri tanimak cok hosuma gidiyor. Bunu eskiden farketmemistim; ama 1 yildir Turkiye'de ve yurt disindaki sehirlerde gezip gordugum yerlerden sonra, bunu yapmaktan buyuk bir mutluluk duydugumu farkettim. Elimde oldukca gezmeye ve yeni yerleri kesfetmeye calisiyorum.

> Film izlemek de yapmaktan hoslandigim seyler arasinda. Komedi, drama ve korku turlerindeki filmleri izlemekten buyuk keyif aliyorum. Ozellikle korku-gerilim turundeki filmleri buyuk bir zevkle izlerim. Inandiricilik payi yuksek olmali yalniz. Ek olarak, Beetle Juice'da bu 3 film turu de mevcuttur.

> Resim cekmeye de bayildigimi soylemeliyim artik. O kadar sehir ve ulke gezip; epeyce bir resim cekip, ustune bir binadan nasil guzel bir poz elde edilebilir gibi kendi icimde tartismalara da girebiliyorsam; sanirim artik resim cekmekten hoslandigimi soyleyebilirim. Tabiki once kendime guzel bir fotograf makinesi almaliyim. Nasil becerebilirim bilmiyorum; ama simdiden para biriktirsem iyi ederim. Turkiye'ye donunce bu isin ustune gitmeliyim. Guzel bir hobi olacak gibime geliyor.

Baska yapmaktan hoslandigim ufak tefek seyler de var; ama bende yer edinen ve hayatimin %10-20-30 gibi bir kismini olusturan hobilerim bunlar. Keske aralarinda kitap okumak da olsaydi dedim birden. Kitap okuyorum... calisiyorum... okumuyorum, peki, sustum. Buna da Turkiye'ye donunce bakmayi dusunuyorum.

Turkiye icin guzel planlarim var. Bu seferkiler, Amerika'dan donerken planladigim seyler gibi degiller. O yuzden meydana gelmesi icin herhangi bir ego tatminine ya da ona benzer bir seye gerek yok. Amerika ile afallamis ben, Avrupa ile normale daha yeni bir sekilde donmenin verdigi mutlulugu yasiyorum su anda. Turkiye'ye dondugumdeki ilk 1 ay, biraz skntili gibi gececek olsa da, her sey sonunda duzene girecek. Inaniyorum buna ben!