14 Ocak 2010 Perşembe

Jon McLaughlin

Eger bir sey dinlerken arka planda calan sarki hosuma giderse ve elimin altinda internet baglantili bir bilgisayar olursa, yapacagim ilk sey, sarki sozlerini anlayip; Google da o sarkiyi aratmak olur... Daha dogrusu seslendiren kisiyi... Bu aksam da benzeri bir sekilde Jon McLaughlin'i kesfettim. Ghost Whisperer isimli dizide, arka planda calan sarkidan yola cikarak...

Jon McLaughlin, benim en sevdigim muzik turu olan, pop-rock sanatcisidir. 1982, Amerika'nin Indiana eyaleti dogumlu, 27 yasinda bir adet sarkicidir kendisi. Tam adi Jonathan imis. Neden Jon olur bu hic anlamam. Bizim Ibrahim Tatlises'in Ibo olmasini cagristiriyor feci bir sekilde.



Kendisi cok hos bir sekilde piyano calmakta. Hatta ses ve piyano bana dinlerken Coldplay'i cagristirdi bir anlik; ama olsun bu tek adet bir sanatci, dedim. Son albumunun sarkilarini inceleme firsati buldum. 2008 yilinda cikarmis "OK now" isimli albumunu. 2009 yilinda da haliyle Amerika icinde turneye cikmis bu genc sanatcimiz. Ne yazik ki etkisi cok kalmamis gibi gozukuyor Amerika uzerinde. Haliyle 2009 yilina Lady Gaga, Rihanna, Beyonce gibi bayan guzel sanatcilar karisinca...

2008 yilinda 13,700 adet satmis Ok now albumu, wikipedia kayitlarina gore. Az gibi sanki. Aman ne anlar onlar muzikten. :P

Muzik calariniza atsaniz fena olmaz sanirim. Uzun yollar icin iyi gidebilir. Bir adet de son album sarkilarindan ornekle 'Jonathan' dosyasini kapatiyorum: Jon Mclaughlin - Beating My Heart


11 Ocak 2010 Pazartesi

Bir ders daha seneye kalir...

Su an saat 9:56 ve benim final sinavlarimdan biri icin sinifta olmam gerekiyordu. Cunku sinav baslangic saati 9:45 idi. 

Uyanamadin mi?
Hayir, uyandim erken bir saatte gayet olmasi gereken sekilde.

Neden gitmedin sinava?
Gitmedim; cunku gidemedim, gitmek istemedim, cunku korktum yine yapamayacagim diye, korktum bos yere yiginla sey ezberleyecegim ve aklimda kalmayacak diye, istemedim zaman kaybi olsun.

Peki bu dersin, bu donem alttan kalacak olan 5. dersin oldugunun farkinda misin?
Evet, farkindayim. Farkinda olmasam degisen ne olabilir ki? -burada sorulari ben soruyorum dikkat ettiysen-

Seneye nasil vermeyi dusunuyorsun bu kadar dersi Arif?
Veririz yaa, seneye cok var, gibi bir cumle kurmak istemiyorum, cunku buyuk bir salaklik olur. Seneye 1. donem haddinden fazla ders calismam gerekecek anlasilan.

Aferin Arif. Alistin bos kagit vermeye sinavlari seneye birakmaya. Salaklastin iyice. Ne oldu sana boyle ya?
Evet, gercekten tam bir salak gibiyim. O aptal soruyu da bana sorup durma! Bilmiyorum cevabini.

6 Ocak 2010 Çarşamba

Ne olacak bu halim?..


Final haftasindayim. Vize haftasinin nasil gectigini hatirlamak bile istemiyorum, hatta kendime verdigim sozleri de hatirlamak istemiyorum. 2009 yilinin neden bu kadar her konuda ust seviyeyi yasattigini anlamaya calisiyorum sadece... Para - Is - Saglik - Ask - Ozlem - Sevgi - Dostluk - Kisacasi hayat kavramlarini iyi ve kotu yanlariyla olmak uzere maksimum oranda yasadim 2009 yili icinde. Etkisinin bu kadar surecegini tahmin etmiyordum. Oyle ki kendimi toplayamadigim icin en basta derslerime bile odaklanamadim. Kurtulmaya calistikca daha kotu oluyor gibi hissediyorum her seyi.

Final haftasina kadar ders calismak icin cirpinip durdum resmen. Basarili olabildim mi? Tabiki hayir. Finallerimi elimden geldigince iyi bir sekilde gecirmeye calisiyorum. 3 sinava girdim bugun itibariyle. Ilk sinavim, bolumumun en zor dersi oldugu icin sanirim, epeyce bir calismayi gerektiren bir ders idi. O yuzden calismama karari aldim bu kisa sure icinde, diger derslerime odaklanabilmek icin... 2. sinavim, gecen sene nasil becerdiysem, kaldigim dersten idi. Gayet basarili bir sinav gecirdim. 3. sinavla alakali, ne yazik ki, hic bir kelime yetmezi anlatmak icin. Bos kagit verdigim 2. sinav oldu o da. Diger bir sinavim Cuma gunu gerceklesecek. Ve bu dersten mutlaka gecmeliyim. Gecmeliyim; cunku sinifa gore cok iyi bir not aldim, nasil basardiysam. Ve kalmak istemiyorum bu dersten. Haftaya Pazartesi'den itibaren de geriye kalan 4 sinavimi pespese vermek zorundayim. Onlardan bir tanesi, bos kagit verdigim dersin hocasinin diger bir dersi ve ben o derse de calisamayacagim icin bos kagit vermek zorunda kaliyorum. Boylece su andan itibaren 3 tane dersim kesin kaldigim ders olarak ortalarda dolaniyor. Geriye kalan derslerimin hepsini vermeliyim ki seneye rahat edeyim. Kendimi toparlayamiyorum. Cok kotu bir durumdayim aslinda; ama... Neyse...

Bugun disiliskiler ofisinden kabul belgelerimi aldim. Kabul belgemde 2. adimin bir harfini yanlis yazmislar, eve gelince farkettim. 4-5 tane belgenin 2 tanesi sanirim, hatali yazilmis; ama onemli degil diye dusunuyorum; cunku en azindan 1-2 belgede adim dogru yazilmis ve ilk ismim hepsinde dogru yazili. Arti belgelerden birinde pasaport numaram da yazili. Yani o belgelerin bana ait oldugu cok acik! Insallah bir sorun cikmaz, ikinci ismim yanlis yazildi diye. Bir de onunla ugrasamam. Bir daha karsi universiteden kabul belgelerinin gelmesini bekleyemem cunku.

Bir de sanirim bana cok nazar degiyor.

Son zamanlarda yuzume soyle bir gercek carpip duruyor: Ben ne zaman ise baslar kendi parami kazanir, kendi hayatimi kurarsam, o zaman karsima biri cikar, o zaman mutlu olurmusum. Birinin gelip kacirmasini beklemek yanlis dusunceymis. Ya da cekip cikarmasini? Oyle de dusunmuyordum aslinda...

Buz gibi oldum uzunca bir suredir. Kalbimin atisini bile hissetmiyorum artik.

Not: Barcelona isimli sanatci grubunu kesfetmistim epey bir once. Bu sarkisi da beni etkilemistir. Paylasmak istedim.