6 Ocak 2010 Çarşamba

Ne olacak bu halim?..


Final haftasindayim. Vize haftasinin nasil gectigini hatirlamak bile istemiyorum, hatta kendime verdigim sozleri de hatirlamak istemiyorum. 2009 yilinin neden bu kadar her konuda ust seviyeyi yasattigini anlamaya calisiyorum sadece... Para - Is - Saglik - Ask - Ozlem - Sevgi - Dostluk - Kisacasi hayat kavramlarini iyi ve kotu yanlariyla olmak uzere maksimum oranda yasadim 2009 yili icinde. Etkisinin bu kadar surecegini tahmin etmiyordum. Oyle ki kendimi toplayamadigim icin en basta derslerime bile odaklanamadim. Kurtulmaya calistikca daha kotu oluyor gibi hissediyorum her seyi.

Final haftasina kadar ders calismak icin cirpinip durdum resmen. Basarili olabildim mi? Tabiki hayir. Finallerimi elimden geldigince iyi bir sekilde gecirmeye calisiyorum. 3 sinava girdim bugun itibariyle. Ilk sinavim, bolumumun en zor dersi oldugu icin sanirim, epeyce bir calismayi gerektiren bir ders idi. O yuzden calismama karari aldim bu kisa sure icinde, diger derslerime odaklanabilmek icin... 2. sinavim, gecen sene nasil becerdiysem, kaldigim dersten idi. Gayet basarili bir sinav gecirdim. 3. sinavla alakali, ne yazik ki, hic bir kelime yetmezi anlatmak icin. Bos kagit verdigim 2. sinav oldu o da. Diger bir sinavim Cuma gunu gerceklesecek. Ve bu dersten mutlaka gecmeliyim. Gecmeliyim; cunku sinifa gore cok iyi bir not aldim, nasil basardiysam. Ve kalmak istemiyorum bu dersten. Haftaya Pazartesi'den itibaren de geriye kalan 4 sinavimi pespese vermek zorundayim. Onlardan bir tanesi, bos kagit verdigim dersin hocasinin diger bir dersi ve ben o derse de calisamayacagim icin bos kagit vermek zorunda kaliyorum. Boylece su andan itibaren 3 tane dersim kesin kaldigim ders olarak ortalarda dolaniyor. Geriye kalan derslerimin hepsini vermeliyim ki seneye rahat edeyim. Kendimi toparlayamiyorum. Cok kotu bir durumdayim aslinda; ama... Neyse...

Bugun disiliskiler ofisinden kabul belgelerimi aldim. Kabul belgemde 2. adimin bir harfini yanlis yazmislar, eve gelince farkettim. 4-5 tane belgenin 2 tanesi sanirim, hatali yazilmis; ama onemli degil diye dusunuyorum; cunku en azindan 1-2 belgede adim dogru yazilmis ve ilk ismim hepsinde dogru yazili. Arti belgelerden birinde pasaport numaram da yazili. Yani o belgelerin bana ait oldugu cok acik! Insallah bir sorun cikmaz, ikinci ismim yanlis yazildi diye. Bir de onunla ugrasamam. Bir daha karsi universiteden kabul belgelerinin gelmesini bekleyemem cunku.

Bir de sanirim bana cok nazar degiyor.

Son zamanlarda yuzume soyle bir gercek carpip duruyor: Ben ne zaman ise baslar kendi parami kazanir, kendi hayatimi kurarsam, o zaman karsima biri cikar, o zaman mutlu olurmusum. Birinin gelip kacirmasini beklemek yanlis dusunceymis. Ya da cekip cikarmasini? Oyle de dusunmuyordum aslinda...

Buz gibi oldum uzunca bir suredir. Kalbimin atisini bile hissetmiyorum artik.

Not: Barcelona isimli sanatci grubunu kesfetmistim epey bir once. Bu sarkisi da beni etkilemistir. Paylasmak istedim.

4 Ocak 2010 Pazartesi

Dengeli olmali insan

Bir onceki yazimi silerek basladim her seye. Bu aksam basladim, tarih 04-Ocak-2010 idi. Cok dengesiz, bazen agresif bazen obsesif oldugumu gordum Amerika'dan donup de hayatin aci gercegiyle yuzlesince... Uzun bir sure de bu sekilde davranmaya devam ettim; cunku kendi icimde savasiyordum, boyle olmamali diye... Olmasi gerekenleri hep arka plana attim ve kendimi yipratmaktan, zamanimi bos gecirmekten, derslerimi ziyan etmekten, ailemi ruhsal yapimla meraklar icinde birakmaktan ve benzeri butun kisiligimi cokertme durumlarindan oteye gidemedim.

Begenmedim sinif arkadaslarimi, cevremi, yasadigim sehri... Kotuledim her seyi, yeri geldi cok bencil oldum yeri geldi olaylara cok sessiz kaldim... Ben, "ben" olmaktan cok oteye gittim, kotu anlamda... Sebepleri belliydi oysaki, Turkiye'nin Amerika gibi olmadigi gercegi, benim Amerika hayalleri icin cok fazla efor sarfetmem, Amerika'dan donmeden once yasadigim duygusal durumlar, yasim itibariyle haddinden fazla ve duygu yuklu seyler yasamam, ozetle "Amerika"nin bana kattigi kotu ozelliklerinden dolayi 3-4 aydir olmasi gereken "ben" olmadim, olamadim... Bunda Amerika'da bulunmamin payi yok aslinda, her sey, her zamanki gibi, ben de basliyor ve ben de bitiyor. Ben epeyce fazla abartili ve duygulu yasadigim icin her seyi, en sonunda en cok uzulen, yipranan ve ne hikmetse en cok sevinen de ben oluyorum yine.

Pisman degilim, yaptigim seylerden, hissettiklerimden, bulundugum mekanlardan. Arkaya donup baktigimda bir donemimi ziyan etmis gibi hissediyorum; ama yine de, hala keske demeyecek kadar rahat hissediyorum. Belki cok ilerde dedirtir bunlar keskeleri bana... Bilemem, dusunmek de istemiyorum acikcasi.

Amerika, istedigim kadar guzel ve olmasi gerektigi kadar da kotu bir etkileyle, hayatim boyunca unutamayacagim bir donum noktasi oldu bende. Son 6 ay icerisinde tek diyebilecegim sey bu. Ve bunu derken de icim gercek anlamda bir huzurla doluyor.

Yazmayi birakmak ya da birakmamak... Bu sanirim benim ruh halimle kendimi kandirmam arasindaki bir iliski. O yuzden derinlerine dalmak istemem bu konuda.

Benden son gelismeler su sekilde:

* Litvanya'daki universiteden kabul belgem gelmis, yarin gidip aliyorum ve finallerden sonra da vize basvurusunda bulunacagim. Kismetse 2. donem orada egitim alacagim. Evet, ucak biletimi de aldim. Ve gercek anlamda tum kisiligimin oturmasi icin en altin donemi Erasmus olarak goruyorum. Insallah her konuda basarili olurum orada.

* Vizelerim bekledigim gibi, ne yazik ki kotu geldi cogu... Final haftasina girdim ve finallerimle toplamaya calisiyorum elimden geldigince. Gecmis olsun bana...

* Cok degerli bir insandan burs almama ragmen, tutumlu bir insan olmama ragmen, nasil beceriyorum da parasiz kaliyorum hic anlamiyorum. Ucak biletine 255 tl gibi bir ucret yatirdim; oysaki cok da yuklu bir para degildi. Bu sene sanirim kitap ve yemek masrafim cok oldu. Burcumda okudum zaten, su 1-2 ay icinde para sorunu cekecekmisim.

* Su 6 ay icinde ogrendim ki, insan gulmeli, aglamali, sevmeli, stres de yapmali, yemeli, icmeli, dua etmeli... Ama hep bir dozda olmali bunlar. Birinde ufak bir artma ya da azalma, ruh halinde cok farkli degisimlere neden olabiliyor. Fayda sagladigi gorulmemistir. En azindan bende.

* Astrolojiye cok takildim bir suredir. Evet, kesinlikle tipik bir Yengec burcu insaniyim. Ona gore davran bana blog!

"Yengeç burcunun olumlu özellikleri: Duygusal, hafızası güçlü, koruyucu ve şefkatli, uyumlu, evine ve ailesine düşkün, geleneksel değerlere önem veren, sezgileri güçlü, becerikli, direnme gücüne sahip...

Yengeç burcunun olumsuz özellikleri: Karamsar, aşırı önlemci, eskiye bağlı, tembel, alıngan, çabuk sinirlenen, bencil, kinci, kuşkucu ve kıskanç..."


Aklima gelmisken, 2010 yilinin, kendime ve benimle ilgilenen herkese huzur getirmesini diliyorum Allah'tan!

19 Aralık 2009 Cumartesi

Kacislar

"Hicbir seyin beni uzmesine izin vermemeliyim. Basarmaliyim bunu. Surekli mutsuz olmamin tek nedeni bu. Silip atmaliyim, hayatimda olmamasi gereken seyleri. Basarmaliyim bunu mutlu olmak adina! Bir seyleri hayatimin disina atarken; durup bakmamaliyim oylece. Yerlerine ya da diger iyi seylerin yanlarina yeni, guzel, anlamli, faydali seyleri koymaliyim."

Hayatim bu paragraftan ibaret olmali uzunca bir sure bence...

Rf (+) Cht

Umutsuz, mutsuz, suz, uz, z...