11 Ekim 2009 Pazar

Burdasesimiduyankimsevarmi?

Biliyorum, cok oldu yazmayali. Demistim ama ben, uzun bir sure ev-okul vb sorunlarla ugrasacagimi. Ki oyle de oldu, hala daha da devam ediyorum...

"Isparta'ya gelmekle nasil bir hata yaptim anlamiyorum. Gelmemeliydim. Evet neden geleyim ki? Sirf okul icin burada olmak cok mutsuz edici bir durum..." Derdim eskiden. Artik demiyorum; cunku bilincindeyim ki buradaki okulu bitirmem benim gelecek icin olan hayallerime kocamaaan bir davetiyedir.

Gelmeden once kalacak yer sorunum vardi. Tam bir hafta boyunca 3 bayan arkadasimin yaninda kaldim. Ve inanir misiniz ne yurt ne de ev bulabildim uygun olan. Yurtlar tam bir facia adeta. Yani zaten Isparta esnafindan genelde hep soylenir insanlar. Daha ne diyeyim? Sansliydim ki evdeki bayan arkadaslarimdan birinin bir arkadasinin arkadasi, 3. bir ev arkadasina ihtiyaci oldugunu soyledi. Insan bir hafta once ya da ne bileyim daha erken soyler demeye kalmadan, eve yerlestim. Odami duzelttim, yatagimdan dolabima kadar, her ihtiyac duyacagim seyi ayarladim. Simdi mutluyum. Ev sorunum gecikmeli ve yorucu olsa da cozulmus oldu. Diger bir yandan Erasmus meselesi var. Karsi universite icin sectigim derslerde sorun cikmasi uzerine yeni acilan derslerden tekrar bir cizelge olusturmam gerekiyor, tabi bir yandan da pasaportumun suresini uzatmaya calisiyorum, harc odemeden tabiki. Umarim bir sorun cikmaz.Ogrenci oldugum icin pasaport harci almamalari lazim! Uzatiyor olsam bile! Evet! Ogrenciyim ben! 1 yillik harc 170tl kusur! gecen sene pasaport cikartirken pasaport ucreti olarak 81tl odemistim. Ona gecen aylarda zam getirmisler 90tl olmus. Gecen gittim 135tl yaziyordu! Saka gibi resmen! Eskiden ucak bileti insanlari oldururdu simdi bunlar olduruyor. Bunun disinda zor derslerime alismaya calisiyorum bir yandan da Amerika ile ilgili cok hos bir firsat var elimde onu degerlendirmeye calisiyorum. Sans lazim epey bir; ama ben yine de umutluyum. Allah yardimci olur o konuda insallah bana...Bunlara ek olarak haftasonlari Rusca kursuna gitmeye calisiyorum halk egitim merkezinde. Ooy oy! Bu seneki masraflarim mi cogaldi benim yoksa bizimkiler biraz kesinti mi yaptilar nedir, bir boyle maddi sorunlara burundum. Gecen sene cok iyiydim yahu. Evdekilere de bir sey diyemiyor ki insan haliyle. Babamin beni Work and Travel macerasina katilayim diye girdigi zahmetleri dusundukce zaten her seyimi kisiyorum maddi anlamda. Iyi de tabi kis kis bir yere kadar kisar insan.

Neden bilmiyorum; ama daha programci bir insan oldum artik. Bir hafta icinde yapmam gerekenleri bir kagida yaziyorum. Yapinca da ustlerini karaliyorum yaptiklarimin. Eskiden boyle degildim ben. Iyi bir sey mi bu? Ben her seyi aklimda tutardim eskiden. Simdi ya yapacak islerim cogaldi ya da artik eski mukemmel Yengec Zekami kaybediyorum. Bilmiyorum. Ya da Amerika'nin etkisidir, kim bilir... :P

Ops. Unutuyordum, bir de internet sorunum var ki anlatsam bitmez. Internetim yok. Ev arkadaslarimda ben 2. donem gidecegim diye pek sicak bakmiyorlar adsl baglatma konusuna. Dizi gibi oldum, izle izle bitmez!

Bakalim diger bolumde basima neler gelecek!?

Bekliyoruz...

24 Eylül 2009 Perşembe

Turkiye!

Tamam, biliyorum, "kurkcu dukkani"ndayim. Mecburdum, kalamadim, yapamadim; gucum de yetmedi, param da yetmedi Amerika'da kalmaya. Yetmedi iste... New York'da ikinci gunde skildim. Zaten 4-5 gune kalmadi ucagima atlayip; geldim Turkiye'ye... Geldim iste! Buradayim... Kapatmak istiyorum bu Amerika mevzusunu. Yapmam lazim, bir sekilde kapatmaliyim; ordan aldigim maddi manevi seyler yanima kar kalmali ve kapatmaliyim Amerika mevzusunu. Atmaliyim hayallerimi hizla akan bir nehre, yokolup gitsinler diye. Gercekten bunu yapmali miyim? Bunu yaparsam kendime ve digerlerine haksizlik etmis olmaz miyim?.. Dun gece uyuyamadim. Belki saat farkinin etkisinden dolayidir, bilemem... Ama gece boyunca dusundum. Sadece dusundum, guzel, tatli hayaller kurdum, sonlari kotu biten... Uzun zaman olmustu guzel hayaller kurmayali. Haliyle unuttum hayal kurmayi da. Sonlari da kotu bitti o yuzden dun gece.

Kendimi cok yoruyorum bu dusuncelerle. Dusunmesem, biliyorum kendimi, pes edecegim her seyden, birakacagim bir kenara hic olmamis gibi. Bunu istemiyorum. Hep aklimda olmali ki hedeflerime giden yoldan ayrilmayayim! Kafam cok karisik...

Istanbul'a indim, dayim aldi beni havalimanindan. Daha sonra anneannemlere gectik, annemgil, teyzemler, kuzenler vs. geldiler, soyle bir bayramlastik, daha sonra dusunlerim soruldu Amerika ile ilgili... Sonra ablamlara gectik, ve ertesi gun de Ankara'ya dondum. Bu haftasonu ise Isparta'ya dogru yol alacagim, okulum icin... Sanirim okula baslamamla birlikte normal Turkiye kosullarina alisip; hayallerime bir sureligine ara verecegim.

Bilmiyorum hangisi daha hayirli. Bilmiyorum hangisi beni daha cok mutlu edecek... Tek bildigim, bir seye tutunma istegimin su siralar asiri yuksek dozda olusudur. Yardim bekliyorum Allah'tan... Hos, boyle de ne yardim gelir ya...

Simdi filmi basa sariyoruz:

--------------------------------

Oley! Turkiye'yi ne de cok ozlemisim! Okuluma da basliyorum! Ve artik Amerika'da yasamis biriyim! Ingilizcem hayatimdaki en iyi seviyeye geldi! CV'im icin epey bir malzemem var artik!..

--------------------------------

Film bu sekilde de devam edebilirdi. Keske etseydi diyorum bazen; ama kiyamiyorum yasadiklarima... Boyle diyenler ne kadar sanslilar aslinda. Onlari Amerika'ya baglayan dusunceleri yok ne guzel. Bir yandan da film su sekilde devam ediyor:

--------------------------------

Ne yapip edip Amerika'ya geri donmeliyim! Daha cok calisip ders notlarimi yuksek tutmaliyim! Basarili bir insan olmaliyim ki Amerika'ya donmem daha kolay hale gelsin! Evet, bunu basaracagim!

--------------------------------

Her iki tarafta da mutlu bir son var aslinda. Tek mesele bardaga surekli dolu tarafindan bakmak. Bunu yapabilcek gucum de var aslinda. Yapabilirim aslinda?.. Evet, evet...

Bunlarin disinda, okula donuyor olmama iliskin fazla bir heyecan yok. Zaten 3. sinif dersleri haddinden fazla zor. Bunlarin yaninda Litvanya icin vize almaya calisacagim, ikinci donem Erasmus programi icin... Himm, ve gelecege dair epeyce bir arastirma beni bekliyor.

Artik fark-li-yim!

Not: blogger yazi yazma bolumundeki arac cubugunu degistirmis. Daha modern olmus bence. Ohom...

20 Eylül 2009 Pazar

Amerika'da Son Gun!


Ucuncu gunun gecesinde de o gun yasadiklarimi anlatmak isterdim; ama hem otele gec dondum hem de sabaha karsi ancak yatmaya hazir hale gelebildigim icin, vakit olmadi bilgisayarimi acip; o gunku "Arif"i anlatmaya...

Ucuncu gunumde neler yaptim; neler yapmadim ki... Yine verdim kendimi Times Square'e ordan ilk gun katildigimiz turumuzla gezmeye basladik. Gezdik, gezdik; sira Empire State binasina cikmaya geldi. Giris $20. Alacagim zevk en fazla 50 cents. Bakin, siz belki zevk alabilirsiniz, New York'un en yuksek binasina cikip; tum NYC gokdelenlerine ayni anda bakarak. Benim icin zaten Amerika, ilk New York turunda bitmis idi. Yani sklmistim. Ne yapabilirim, cikmadim. Ve diger arkadaslarim ciktilar, hic de pisman degilim, sonuc olarak. Ben de onun yerine, yol boyunca magazalari gezdim, bir adet cuzdan, bir adet de gunluk icin hos bir defter aldim. Ve o filmlerde eksik olmayan New York Public Library'e gittim. Icine girmedim; ama onunde cektirdigim resim ve etrafinda dolasmis olmanin verdigi mutluluk ile Empire State'e nazaran daha fazla zevk aldim. Daha sonra da gunduz katildigimiz tura es olarak bir de gece turuna katildik. Inanilmaz harika idi. NYC'nin hemen hemen onemli her yerini, ki buna midtown, up town ve downtown katilmakta, ustu acik tur otobusunde gezdik. Ve her yer isil isildi. Ozellikle Brooklyn Koprusu'nun ordan gecip, Brooklyn'i dolasmak harikaydi. Bu sekilde de son kez New York sokaklarinda gunduz ve gece olarak dolasmis oldum.

Dorduncu gunde ise evdeydim, gitme hazirliklari ufaktan baslamis, hafiften benim gozler dolmus, oyle gec kalmis bir sabah ruh halim vardi... Gitmek istemiyordum, Virginia Beach'de iken. Simdi istiyor musun sorusuna, evet, hayir, bilmiyorum, olebilir miyim?, cevaplarini verebilirim. Su anda tek dusundugum ise, artik gercek hayatima donmek istegimdir. Donmeliyim, buralara ait degilim ben, evet belki buralarin insaniyim, yani burada mutlu olurum ben. Ama... Ama iste diger yandan ailem var, dort aya yakin gorememisligim var, ozlem var, lanet okulum var, eski hayatim var... Bunlar icin donmeliyim, mecbur oldugum icin, yapabilecek bir seyim olmadigi icin... Hala icimde umut var son gune dair; ama dayanamiyorum artik, yapamiyorum. Gitmek istiyorum o havalanina ve o salak ucaga binip hepsini bitirmek istiyorum hayallerimin... Hayatimin en harika ve en beni uzen 3 haftasini gecirdim. Dayanamiyorum artik.

Dorduncu gunun diger bir kisminda ise Jersey City'nin ufaktan "magazamsi" dukkanlarina gittim. Bir kot pantolon ve ona uygun bir de ust aldim. 41$ tuttu. Old Navy markalari bu arada. Daha sonra otele dondum ve bilgisayarimin basindayim. Yine ellerim titriyor, yine duygularimi kelimelere yukleyip; gecmise bir not birakiyorum... Yine aklima uzuldugum noktalar geliyor Work and Travel maceralarima ait.

Bu gece son New York'da, Amerika'da... Pazartesi gunu Turkiye'deyim; aklimda, gecmisimde, elimde, cebimde yiginla seyle geliyorum Turkiye'ye. Gonul isterdi ki buralarda kalayim, yalniz olayim, az parami kazanip; gecinip gideyim... Istemezdim muhendis olmayi, varsin olmasin hayatimda, ne onemi var ki ben mutsuz olduktan sonra...

Hoscakal Amerika ve hayatimin en guzel, en masum hayalleri...

Not: Dusundum de durumu bu kadar abartmayayim ben? Cok duygusal oldum su siralar. Abartiyorum cidden. Acik kapilarimi birakayim yine ben? Evet, birakayim.

Gorusmek uzere Amerika ve hayallerim...

;)