Umutsuz bir sekilde beklemek cok kotu. Hani beklediginiz sey icin bir umudunuz olsa daha cabuk gecer zaman, sonunda elde etme mutlulugunu yasama bilinciyle... Aksi halde hayat size zehir olur. Evet, olur, olabilir. Bu sizin bazi seyleri ne kadar onemsediginizle alakali.
Ya da cok sakin bir insansinizdir; boyle her seyi oluruna birakan turden. Surekli sakinsinizdir, olaylara tepkileriniz yok denecek kadar azdir, olumlu olumsuz...
Hah iste bu benim bahsettigim turden insan modeli. Diyordum ki Amerika beni bu hale getirir! Kocaman ulke, edindigim onlarca arkadasim var Amerikali... Bu iki faktor cok etkili oldu bu hale gelmemde. Nasil oldugunu soyle bir anlatayim; simdi 'kultur' denen faktoru benliginize isletebilmek icin, o kulturle bezenmis seylerle muhattap olmalisiniz. O kulturun insani ve yasam sekli gibi... Ben bunlari icten ice, derin bir sekilde yasadim; hala daha yasiyorum... Ve gordum ki:
* 1 dolarin degeri, gercekten cokmus.
* Amerikalilarin cogu dikkatsiz ve saf; ama uyanik olmaya calisinca basariyorlar.
* Cogu Amerikali ve Amerika`da uzun sure yasamis insanlar, asiri bir rahat ve dusuncelerini rahatca soyleyebilen insanlar, anladigim kadariyla...
* Sicak kanliliginizi onlara gosterirseniz, size normaldekinden daha samimi davranirlar, ki Amerikalilar zaten bir hayli samimi.
Ve bunun gibi Amerika ve Amerikalilarla ilgili edindigim bircok tecrubeyle birlikte ben de yavastan onlarin dusunce yapisina gecis yapmis bulunmaktayim. O kadar rahatim ki, biri beni sinirlendirecek bir sey soyleyince, soyledigi seyde hakli olmadigi halde soylese bile, icimden sinirlenmek yerine gulmek geliyor. "Bu ne sacmaliyor ya?" durumuna giriyorum... Rahatim artik dusunce konusunda.
Bekliyoruz efendim, az vakit kalmis bulunmakta Turkiye`m topraklarina ayak basmak icin. Gelmek istemedigimi onceden de soylemistim. Cok zor gelecek bana orada yasamak. Huyum mu nedir anlamiyorum, bana uyan bir ortam aramaktansa, bulundugum ortama uyum saglamaya calisiyorum, boyle her sey benden yana sorunsuz olsun, geriye de karsidaki insan/ortam/diger varlik kalsin. Ben nasilsa uyum saglarim dusuncesi var. Buraya alistim cok rahat bir sekilde; ama artik donup de Turkiye sartlariyla tekrar yuzlesmek istemiyorum. Kim ister ki? Ben oyle asiri milliyetci biri degilim "ille de ulkem olsun" diyemiyorum. Neden deyim ki? Ulkemde mutlu olamiyorsam bir sorun var demektir...
Bekliyorum efendim, az umut kalmis icimde Amerika ile ilgili, onlarinda buyuk bir kismini gerceklestirip donmek umidim var ulkeme. Turkiye icin daha buyuk umutlarim var su anda; o kadar buyukler ki varliklarini su anda bile hissedebiliyorum. Insallah Allah yolumu acik eder...
Daha bir yalnizligi sever oldum, daha hassas oldum, daha seviye ozlem icindeyim...
3 Eylül 2009 Perşembe
30 Ağustos 2009 Pazar
Son 3 hafta...
Bugun isten eve geldigimde soyle bir eski `ben` e baktim, eski `ben`in yazdiklarina baktim... Sonra gorduklerim, okuduklarim; icimi o kadar karartti ki; nasil bir seymisim ben boyle?!, dedim. Ne kadar `insan iliskileri konusunda kendimi kasiyormusum, neler dusunup; neleri yapmayi bekliyormusun... Ve en onemlisi, neden bu kadar kara kapli, gozu kor bir insan oldugumu anladim en sonunda. Tek nedeni esi benzeri olmayan Turk milletim!.. Yanlis yerde, yanlis kulturde; dogru insanlarin arasinda, dogru sekilde dogmusum bu dunyaya. Ters giden seylerin sebeplerini daha iyi anladim Amerika`da.
Hep derdim, universite benim tek degisim donemim olacak hayatimda, diye. Ki oyle olmustu. Yani eski `ben` ile universite sonrasi `ben` arasinda daglar kadar fark vardi; ama artik daha yeni bir `ben` var. Bunu eski `ben`in yarattiklarina bakinca daha iyi anliyorum...
Tamam, Amerika`nin bana olan faydalarini surekli soyledigimin farkindayim; ama gercekten bu sekilde. Bunun belki Amerika ile alakasi yoktur bilemem. Hani baska bir ulke de olsa ayni etkiyi yaratabilirdi ben de. Sonucta su anki degismis `ben` i cok seviyorum, gercekten cok seviyorum, eskiden yaptigim seyleri yapmama kararini bile vermiyorum artik; cunku yapmayacagim. Neden boyle bir sey icin gunler oncesinden plan yapayim ki?
Su gunlerde hesap kitap olayina girmeye basladim. Yani biriktirdigim parayla neler almam gerektigini dusunuyorum bir yandan. Ev arkadaslarimdan biri tam 600$`lik kiyafet vs alisverisi yapti. Guzel, markali seyler almistir eminim. Ben de gecen bir alisverise gittim. Is arkadasimin ikinci isi Old Navy gibi bir kiyafet dukkaninda oldugu icin, calisan indiriminden faydalandim. Sagolsun, 100 dolarlik Gab marka bir mont tarzi bir seyi 51 dolara aldim, onun %50 kusur indirimi sayesinde. Birkac da Old Navy markali kiyafet almistim o gun. Tabi Old Navy`de %25 indirim hakki vardi arkadasimin...
Her sey bir yana, toplam 3 haftam kaldi donmek icin. 2 hafta sonra isimi bitirip; son haftada travel uzerine yogunlasacagim. Hepsinden once haftaya tum alacaklarimi bitirmem lazim.
Amerika`dan ayrilinca arkamda cok guzel anilari birakacagim. Birbirinden guzel dostluklarim oldu burda, eminim giderken aglarim, aglarim iste...
Donmek istemiyorum Turkiye`ye! Istemiyorum iste. Turkiye sadece yemeklerinin guzelligi ve sahip oldugu cografi ve tarihi ozelligi bakimindan kalbime isliyor. Baska bir ozelligi degil, ne insanlari, ne de sahip oldugu ustun kulturu(!)... Ne yazik ki mecburum, donmek zorundayim. Ailem Turkiye`de, bitirmem gereken bir makine muhendisligi var...
Donmek istemiyorum. Burada ben cok mutluyum. Kimseyle konusmak zorunda kalmiyorum. Yalnizligimin mutlulugunu burada daha iyi hissediyorum. Cok kolay para da kazaniyorum. Ve her sey cok ucuz. Beni Turkiye`de tutan bir sey yok. Hicbir sey...
Hep derdim, universite benim tek degisim donemim olacak hayatimda, diye. Ki oyle olmustu. Yani eski `ben` ile universite sonrasi `ben` arasinda daglar kadar fark vardi; ama artik daha yeni bir `ben` var. Bunu eski `ben`in yarattiklarina bakinca daha iyi anliyorum...
Tamam, Amerika`nin bana olan faydalarini surekli soyledigimin farkindayim; ama gercekten bu sekilde. Bunun belki Amerika ile alakasi yoktur bilemem. Hani baska bir ulke de olsa ayni etkiyi yaratabilirdi ben de. Sonucta su anki degismis `ben` i cok seviyorum, gercekten cok seviyorum, eskiden yaptigim seyleri yapmama kararini bile vermiyorum artik; cunku yapmayacagim. Neden boyle bir sey icin gunler oncesinden plan yapayim ki?
Su gunlerde hesap kitap olayina girmeye basladim. Yani biriktirdigim parayla neler almam gerektigini dusunuyorum bir yandan. Ev arkadaslarimdan biri tam 600$`lik kiyafet vs alisverisi yapti. Guzel, markali seyler almistir eminim. Ben de gecen bir alisverise gittim. Is arkadasimin ikinci isi Old Navy gibi bir kiyafet dukkaninda oldugu icin, calisan indiriminden faydalandim. Sagolsun, 100 dolarlik Gab marka bir mont tarzi bir seyi 51 dolara aldim, onun %50 kusur indirimi sayesinde. Birkac da Old Navy markali kiyafet almistim o gun. Tabi Old Navy`de %25 indirim hakki vardi arkadasimin...
Her sey bir yana, toplam 3 haftam kaldi donmek icin. 2 hafta sonra isimi bitirip; son haftada travel uzerine yogunlasacagim. Hepsinden once haftaya tum alacaklarimi bitirmem lazim.
Amerika`dan ayrilinca arkamda cok guzel anilari birakacagim. Birbirinden guzel dostluklarim oldu burda, eminim giderken aglarim, aglarim iste...
Donmek istemiyorum Turkiye`ye! Istemiyorum iste. Turkiye sadece yemeklerinin guzelligi ve sahip oldugu cografi ve tarihi ozelligi bakimindan kalbime isliyor. Baska bir ozelligi degil, ne insanlari, ne de sahip oldugu ustun kulturu(!)... Ne yazik ki mecburum, donmek zorundayim. Ailem Turkiye`de, bitirmem gereken bir makine muhendisligi var...
Donmek istemiyorum. Burada ben cok mutluyum. Kimseyle konusmak zorunda kalmiyorum. Yalnizligimin mutlulugunu burada daha iyi hissediyorum. Cok kolay para da kazaniyorum. Ve her sey cok ucuz. Beni Turkiye`de tutan bir sey yok. Hicbir sey...
23 Ağustos 2009 Pazar
Ben Amerika'dayken...
Bu sozle baslayan cumleler kurabilmek guzel aslinda. Nisbet olsun diye demiyorum, yanlis anlasilmasin. Hani sadece buralarda yasadigimi daha derinden hissetmek icin boyle baslayayim dedim yazima...
Bugun hava yagmurluydu. Iste cok yogundu diyemem; ama eh iste modundaydi. Isten eve gelirken soyle bir yagmurun hezimetine ugradim, hos, ben yagmuru severim; ama boylesini degil yani!.. Sonra guzelce yemegimi yapip yedim, dondurmami alip; filmimin basina gectim. Buralarda eger yagmurluysa hava, Amerikali arkadaslarinizi cagirmak istemiyorsaniz, Turklerle takilmak istemiyorsaniz ve yalniz kalmak istiyorsaniz, en guzel yollardan biri bilgisayarinizi acip film izlemektir. Bugun izledigim The Children ile artik cocuklardan cidden korkmaya basladim. Yani cok farkli bir filmdi. Ve bu filmden once aslinda "en son izlediklerim" listemdeki ilk 3 filmi izlemistim. Listemdeki ilk 4 filmi gercekten cok begendim; cunku uzun suredir boyle bir kalitede filmleri izleyememistim, hep bir tekrar niteligindeydi her film. Ozetle: Etkilendim!
Sonracigima, Work and Travel programina katildim bu yaz, takip edenlerin bildigi uzere, ve ilk kez gercek anlamiyla bir Travel olayina girmis bulunmaktayim. Gecen carsamba gunu arabimizi kiralayip, ucuzundan benzinimizi alip ver elini Washington D.C yaptik, cok eglendik, gezdik, gorduk, her ne kadar Beyaz Saray`i bilmem kac metre uzakliktaki parmakliklarindan gorebilmis olsak da, sonuc olarak: Mutlu olduk!
Daha daha... Ramazan`a giris yapmis bulunup; henuz oruc tutabilecek duruma gelemedigim icin kendimden utaniyorum, bir yandan da bu ayi, etkisi cok cok az olarak olsa da, burada gecirmekten dolayi: Mutluyum!
Amerika`ya gelmeden onceki icimde kopan firtinalari, burda hafif esen meltemlere donusturmenin verdigi mutluluk da cabasi! Mutluyum, Allah bozmasin.
En kotu gunlerimi(zi) boyle yapsin, Ramazan`i en verimli gecirmeyi nasip etsin, pesimizde "Hristayanlikla ilgili ne biliyorsun, Isa`nin askiyla yanip tutusuyor musun, onun korunduguna inaniyor musun" gibi soru soranlari pesimizden uzak tutsun! Amin...
:8)
Bugun hava yagmurluydu. Iste cok yogundu diyemem; ama eh iste modundaydi. Isten eve gelirken soyle bir yagmurun hezimetine ugradim, hos, ben yagmuru severim; ama boylesini degil yani!.. Sonra guzelce yemegimi yapip yedim, dondurmami alip; filmimin basina gectim. Buralarda eger yagmurluysa hava, Amerikali arkadaslarinizi cagirmak istemiyorsaniz, Turklerle takilmak istemiyorsaniz ve yalniz kalmak istiyorsaniz, en guzel yollardan biri bilgisayarinizi acip film izlemektir. Bugun izledigim The Children ile artik cocuklardan cidden korkmaya basladim. Yani cok farkli bir filmdi. Ve bu filmden once aslinda "en son izlediklerim" listemdeki ilk 3 filmi izlemistim. Listemdeki ilk 4 filmi gercekten cok begendim; cunku uzun suredir boyle bir kalitede filmleri izleyememistim, hep bir tekrar niteligindeydi her film. Ozetle: Etkilendim!
Sonracigima, Work and Travel programina katildim bu yaz, takip edenlerin bildigi uzere, ve ilk kez gercek anlamiyla bir Travel olayina girmis bulunmaktayim. Gecen carsamba gunu arabimizi kiralayip, ucuzundan benzinimizi alip ver elini Washington D.C yaptik, cok eglendik, gezdik, gorduk, her ne kadar Beyaz Saray`i bilmem kac metre uzakliktaki parmakliklarindan gorebilmis olsak da, sonuc olarak: Mutlu olduk!
Daha daha... Ramazan`a giris yapmis bulunup; henuz oruc tutabilecek duruma gelemedigim icin kendimden utaniyorum, bir yandan da bu ayi, etkisi cok cok az olarak olsa da, burada gecirmekten dolayi: Mutluyum!
Amerika`ya gelmeden onceki icimde kopan firtinalari, burda hafif esen meltemlere donusturmenin verdigi mutluluk da cabasi! Mutluyum, Allah bozmasin.
En kotu gunlerimi(zi) boyle yapsin, Ramazan`i en verimli gecirmeyi nasip etsin, pesimizde "Hristayanlikla ilgili ne biliyorsun, Isa`nin askiyla yanip tutusuyor musun, onun korunduguna inaniyor musun" gibi soru soranlari pesimizden uzak tutsun! Amin...
:8)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)