2. kandilimi de Amerika`da gecirdim. Turkiye`de olsaydim durum gercekten cok farkli olurdu. En azindan etrafimda kandil oldugunu unutmus, Amerika`da `Yeni Raki` bulma sevinciyle, Ukraynali arkadaslariyla icen insanlar olmazdi. Muhtemelen ailemle birlikte olurdum. Annem ve babamla kandil dogasini yasardik. Bilemem... Ama bir kandil daha gecti...
~ Dilerim ki Allah`tan, en guzel seyleri yasatsin her iki dunyada da. Belki bu dunya zor gelir kimine, dilerim sonsuz mutlulukta huzur bulunur... Sevdiklerimizle birlikte olmak dilegiyle... Amin. ~
Ramazan... Oruc tutmaya calisacagim; ama ne kadar becerebilirim bilmiyorum. Gercekten tutasim var tum gunleri burada; ama isten dolayi o kadar yoruluyorum ki. Ustune sicak hava ve nemin verdigi kotu etki de cabasi. Sokakta dusup bayilsam kim bakar acaba? Dur dur! Felaket senaryolarima baslamayayim hemen! Elimden geleni yaparim olur biter; ama Muslumanlik sadece Turkiye`de degil, bunun bilincindeyim en azindan...
Ramazan ayi cok farkli bir zamana geldi. Yani Amerika`da iken Turkiye`de yasayabilecegim cogu seyi yasiyorum adeta. Bu cok hos bir sey aslinda. Mutluyum bir bakima bunun icin. Ama oruc tuttugum donem boyunce denize giremeyecegim, cok zor olacak gibi gozukuyor soyle bir dusununce. En azindan denemek istiyorum ben.
Zaman artik sikmaya basladi beni burada. Ya da ben kendi kendimi s.k.yorum. (of hala daha cevirmedim su klavye dilini) Diger yandan da hic ayrilasim yok buralardan. Ama mecbur ayrilacagim ve 2 ayim kaldi Amerika`daki hayatim icin.
Burada kendimle ilgili farkli seyleri kesfediyorum. Daha farkli biri olarak donecegim Turkiye`ye, eminim... Degismeyen tek sey duygularim olacak, olaylara verdigim tepkiler artik daha umursamaz durumda, artik daha az takilip kaliyorum bir seylere. En onemlisi bir seylerin kiymetini daha iyi anlayacagim dondugum zaman...
Olumlu degisimlerin olmasi dilegiyle...
6 Ağustos 2009 Perşembe
29 Temmuz 2009 Çarşamba
Ozledim
Ne bir yaz`i boyle gecirdim ne de bir guzu.
Kocaman bir ruyaya dalmisim sanki.
Ustelik ne zaman uyanacagimi da biliyorum.
Uyanmak istiyor muyum acaba?..
Amerika`dayken yapmam gereken heralde en son sey aglamakti... Cunku buraya eglenmeye geldim, unutulmaz anlar gecirmeye geldim, farkli maceralara katilmaya geldim, hani Ingilizce seviyemi de yukseltmek icin geldim... Olur mu; ama aglayacak adam yine aglar.
Dun aksam, is yorgunlugumu ustumden attiktan sonra sahile gidip, okyanusa karsi oturdum, arkamda Virginia Beach`in otelleri, kabalik insanlari, her gece bitmek bilmeyen eglence ve konserleri... Acaba evimi ve ulkemi mi ozledim de agladim, bilmiyorum sebebini... Agladim sadece.
Hayat beni cok yoruyor. Ya da ben kendimi yoruyorum. Her sefer onemli bir seylerin eksik oldugunu hissediyorum. Farkindayim ne istedigiminde, ama iste... Istemekle kaliyor insan bazen. Ya da beklemekle...
Her sey bir yana, Amerika`da gecirdigim 40. gunumde sunu farkettim ki "degismeyecek insan degismez".. Degismek isteyen insan icinde sinirsiz sayida yol var. Hem de cok fazla...
Bir de farkettim ki: Hep kendi dunyamda yasiyorum. Icimde yasiyorum her seyi. Sadece kendim duyuyorum sesimi, bagirislarimi, aglamalarimi. Kime isyan edebilirim ki? Hangi sebeple? Hangi hakla? O yuzden disardan hep susup bekleyen biri olarak gozukuyorum. Sanirim hep boyle kalacagim...
Kocaman bir ruyaya dalmisim sanki.
Ustelik ne zaman uyanacagimi da biliyorum.
Uyanmak istiyor muyum acaba?..
Amerika`dayken yapmam gereken heralde en son sey aglamakti... Cunku buraya eglenmeye geldim, unutulmaz anlar gecirmeye geldim, farkli maceralara katilmaya geldim, hani Ingilizce seviyemi de yukseltmek icin geldim... Olur mu; ama aglayacak adam yine aglar.
Dun aksam, is yorgunlugumu ustumden attiktan sonra sahile gidip, okyanusa karsi oturdum, arkamda Virginia Beach`in otelleri, kabalik insanlari, her gece bitmek bilmeyen eglence ve konserleri... Acaba evimi ve ulkemi mi ozledim de agladim, bilmiyorum sebebini... Agladim sadece.
Hayat beni cok yoruyor. Ya da ben kendimi yoruyorum. Her sefer onemli bir seylerin eksik oldugunu hissediyorum. Farkindayim ne istedigiminde, ama iste... Istemekle kaliyor insan bazen. Ya da beklemekle...
Her sey bir yana, Amerika`da gecirdigim 40. gunumde sunu farkettim ki "degismeyecek insan degismez".. Degismek isteyen insan icinde sinirsiz sayida yol var. Hem de cok fazla...
Bir de farkettim ki: Hep kendi dunyamda yasiyorum. Icimde yasiyorum her seyi. Sadece kendim duyuyorum sesimi, bagirislarimi, aglamalarimi. Kime isyan edebilirim ki? Hangi sebeple? Hangi hakla? O yuzden disardan hep susup bekleyen biri olarak gozukuyorum. Sanirim hep boyle kalacagim...
23 Temmuz 2009 Perşembe
Amerika ve dogum gunum
Himm. Her seyden once soylemeliyim ki kendim icin satin aldigim yeni bilgisayarimin klavye dilini degistirmek istemedigim icin, Turkce karakterleri olmadan yazacagim bu yazimi.
Evet, gercekten uzun zaman olmus. Yani bana bazen uzun geliyor bu 1 aylik bu surec. Neler neler yapmistim Amerika`ya gelebilmek icin. Sonunda gelebildim ve ustunden yaklasik bir ay gecti. Bugunu bekledim bir seyler yazmak icin; cunku bugun benim dogum gunum, cunku bugun ben 21 yasima girdim...
Ozetle anlatayim Amerika ile ilgili hislerimi... Amerika cidden bildiginiz, cogu insanin dusundugu sekilde olan bir ulke. Ozgurluk, insanlar arasindaki hosgoru, elektronik esyalarin ucuzlugu... Hepsi mevcut bu ulkede. Paranizi da kazaniyorsuz, kucuk pet sise suya 1.5 dolar da verebiliyorsunuz. Ben vermedim o ayri.
Efendim ucak yolculugu ve cekilen diger ufak sikintilardan sonra Virginia Beach`e gelmis ve isime baslamis, ortama alismis vb turden yerlesme durumlarini geride birakmis durumdayim. Isim bazi gunler yorucu bazi gunler de cok rahat gecmekte. Ilk maasim, 10 is gunluk, 560 dolar idi. Tabi ben 75 dolar gibi bir vergi odedim ki elime 490 civarinda bir para gecti. Evet, o kadar vergi koyuyor insana! Amerikan vatandaslari daha fazla oduyor tabi.
Bos zamanlarimda, havanin gidisatina gore, dunyanin en buyuk plajlarindan birine, ki bu plaj bana yureyerek 2-3dk uzaklikta, gidip gunun yorgunlugunu ustumden atabiliyorum. Gayet guzel bir tatil yapiyorum: ayni zamanda para da kazaniyorum, alisveris de yapiyorum.
Burada bulundugum zaman icinde cok fazla sehir gezmedim; ama sagolsun gelmeden once tanistigim Michael adli Amerikan vatandasi, olabildigince vaktimi en iyi sekilde gecirmemi sagliyor.
Amerika`da yasarken dikkatimi ceken seylerden biri, herkesin arabasinin olmasi, hepsinin jip olmasi, sut ve yumurtanin sudan ucuz; ama yogurdun, boyutuna gore, pahali olmasi dikkatimi cekti. Yemek konusunda zorlandigim anlar oldu baslarda; ama zamanla cozmeye calisiyorum... Daha 2 ay boyunca burada olacagim. Ve inanir misiniz hic mi hic Turkiye`ye donesim yok.
Ingilizce meselesine gelince... Ben cok iyi ingilizcemin oldugunu dusunurdum. Tabii asiri degil; ama gayet iyi oldugunu dusunurdum. Buraya gelince herkesin dedigini anladigimi; ama konusurken arasira sacmaladigimi gordum. Dedim ki kendime, bunu bu 3 ay icinde halletmeliyim. Aslinda hemen halletsem cok harika olur!
Cok fazla bahsetmek istemiyorum yasadiklarimin; cunku korkuyorum bozulur buyusu diye. O kadar farkli yasiyorum ki her seyi. Hergun bir farkli geciyor adeta. Umarim hep boyle olur; umarim hep guzel ve farkli olan seyleri yasarim...
--------------------------------------------
Bugun benim dogum gunum. Yani 22 Temmuz. Dogum gunumu Amerikali arkadasimla kutlamak istedim. Kendisi beni diger tatil gunlerimde oldugu gibi bugun de alip bir yerlere goturdu. Norfolk ve cevresini gezdiren bir tekne turuna ciktik. Simdi ise evindeyim ve 2 kopegiyle birlikte zaman geciriyorum... Gecen hafta Meksikan lokantasina goturmustu beni. Bugun de benzeri bir aktiviteye katilacagim onunla aksam yemegi icin. Daha sonra bana yaptigi dogum gunu pastasini yeriz heralde. Michael ile zaman gecirmek guzel; cunku butun gun farkli bir kulturu yakindan tanimis oluyorum ve konustugum ingilizce de cabasi...
Neyse uzatmayayim fazla; aksam yemegi icin disari cikmamiz gerekiyormus. Soz dinlesem iyi olacak...
dipnot: Amerika`da bir bara gidip icki icebilmek icin 21 yasinda olmaniz gerekiyor en az. Hos, pek icki meraklisi degilim; ama ev arkadaslarim bara gitmek icin beni bekliyorlar galiba...
Simdilik bu kadar gunluk... Senle nice senelere!
Evet, gercekten uzun zaman olmus. Yani bana bazen uzun geliyor bu 1 aylik bu surec. Neler neler yapmistim Amerika`ya gelebilmek icin. Sonunda gelebildim ve ustunden yaklasik bir ay gecti. Bugunu bekledim bir seyler yazmak icin; cunku bugun benim dogum gunum, cunku bugun ben 21 yasima girdim...
Ozetle anlatayim Amerika ile ilgili hislerimi... Amerika cidden bildiginiz, cogu insanin dusundugu sekilde olan bir ulke. Ozgurluk, insanlar arasindaki hosgoru, elektronik esyalarin ucuzlugu... Hepsi mevcut bu ulkede. Paranizi da kazaniyorsuz, kucuk pet sise suya 1.5 dolar da verebiliyorsunuz. Ben vermedim o ayri.
Efendim ucak yolculugu ve cekilen diger ufak sikintilardan sonra Virginia Beach`e gelmis ve isime baslamis, ortama alismis vb turden yerlesme durumlarini geride birakmis durumdayim. Isim bazi gunler yorucu bazi gunler de cok rahat gecmekte. Ilk maasim, 10 is gunluk, 560 dolar idi. Tabi ben 75 dolar gibi bir vergi odedim ki elime 490 civarinda bir para gecti. Evet, o kadar vergi koyuyor insana! Amerikan vatandaslari daha fazla oduyor tabi.
Bos zamanlarimda, havanin gidisatina gore, dunyanin en buyuk plajlarindan birine, ki bu plaj bana yureyerek 2-3dk uzaklikta, gidip gunun yorgunlugunu ustumden atabiliyorum. Gayet guzel bir tatil yapiyorum: ayni zamanda para da kazaniyorum, alisveris de yapiyorum.
Burada bulundugum zaman icinde cok fazla sehir gezmedim; ama sagolsun gelmeden once tanistigim Michael adli Amerikan vatandasi, olabildigince vaktimi en iyi sekilde gecirmemi sagliyor.
Amerika`da yasarken dikkatimi ceken seylerden biri, herkesin arabasinin olmasi, hepsinin jip olmasi, sut ve yumurtanin sudan ucuz; ama yogurdun, boyutuna gore, pahali olmasi dikkatimi cekti. Yemek konusunda zorlandigim anlar oldu baslarda; ama zamanla cozmeye calisiyorum... Daha 2 ay boyunca burada olacagim. Ve inanir misiniz hic mi hic Turkiye`ye donesim yok.
Ingilizce meselesine gelince... Ben cok iyi ingilizcemin oldugunu dusunurdum. Tabii asiri degil; ama gayet iyi oldugunu dusunurdum. Buraya gelince herkesin dedigini anladigimi; ama konusurken arasira sacmaladigimi gordum. Dedim ki kendime, bunu bu 3 ay icinde halletmeliyim. Aslinda hemen halletsem cok harika olur!
Cok fazla bahsetmek istemiyorum yasadiklarimin; cunku korkuyorum bozulur buyusu diye. O kadar farkli yasiyorum ki her seyi. Hergun bir farkli geciyor adeta. Umarim hep boyle olur; umarim hep guzel ve farkli olan seyleri yasarim...
--------------------------------------------
Bugun benim dogum gunum. Yani 22 Temmuz. Dogum gunumu Amerikali arkadasimla kutlamak istedim. Kendisi beni diger tatil gunlerimde oldugu gibi bugun de alip bir yerlere goturdu. Norfolk ve cevresini gezdiren bir tekne turuna ciktik. Simdi ise evindeyim ve 2 kopegiyle birlikte zaman geciriyorum... Gecen hafta Meksikan lokantasina goturmustu beni. Bugun de benzeri bir aktiviteye katilacagim onunla aksam yemegi icin. Daha sonra bana yaptigi dogum gunu pastasini yeriz heralde. Michael ile zaman gecirmek guzel; cunku butun gun farkli bir kulturu yakindan tanimis oluyorum ve konustugum ingilizce de cabasi...
Neyse uzatmayayim fazla; aksam yemegi icin disari cikmamiz gerekiyormus. Soz dinlesem iyi olacak...
dipnot: Amerika`da bir bara gidip icki icebilmek icin 21 yasinda olmaniz gerekiyor en az. Hos, pek icki meraklisi degilim; ama ev arkadaslarim bara gitmek icin beni bekliyorlar galiba...
Simdilik bu kadar gunluk... Senle nice senelere!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)