Allah'ım! Yolumu aydınlat, bana gelen/bende olan tüm kötülükleri benden uzak tut, melekleri benden ayırma, işlerimi kolaylaştır, annemle babama maddi-manevi güç ver!
Amin...
23 Mart 2009 Pazartesi
19 Mart 2009 Perşembe
Work And Travel - Aşama * 1
Düşüncesi bile beni yoruyor. Bu gece yarısı çıkıp Ankara'ya gidip, sabahki vize görüşmemi yapıp, aynı gün içerisinde geri döneceğim. Yol süresi yaklaşık 6 saat. Sorun şu ki ben otobüste uyuyamıyorum. Tüm gece boyunca sabaha kadar uyanık kalırım sanırım. Sabahın köründeki Amerika vizesi görüşmemde artık adamın sorduğu sorulara nasıl bir ingilizceyle cevap veririm hiç bilmiyorum. Artık beni o halimle sanmıyorum kabul etsinler...
İşin diğer bir kötü tarafı ise, ailemin Ankara'da olmasına rağmen, Ankara'ya gittiğimde eve geçemeyecek olmam; çünkü annemgilde çarşamba uçağıyla Erzurum'a geçtiler. Yani rezil bir gün yaşayacakmışım gibi hissediyorum. Yine de mutlu olma umutlarım mevcut...
Yarın ne yaparım, hımm, vize görüşmemden çıkıp saat 17:00'a kadar vakit geçirecek bir şeyler bulmalıyım. Aslında 2 arkadaşımla gidiyorum, aynı saatteki vize randevuma; ama bilmiyorum onlar ne yapar, benle mi takılır ya da ben onlarla mı takılırım... Kuzenimle buluşmayı düşünüyorum. Aslında haber verebileceğim başkaları da var; ama haber verilmeyi ne kadar hakediyorlar -bu sessizlikte- emin değilim. Sessiz kalmak çözümmüş(!) ya...
Birazdan çıkıp kendime almayı planladığım, bir sırt çantası bakacağım. Gidecek yine bir markaya param. Kaliteli midir acaba? Marka delisi miyim? Yok canııım!..
Bir yandan da Lost'un 5. sezonunun 9. bölümünü indiriyorum. Gitmeden izleyebilsem bari.
Şimdi kim hazırlanıp gecenin bir yarısı (00:30) otogara gider ya! Keşke evim merkeze daha yakın olsaydı. Hoş, olsa da sabahın körüne alınmış, istediğim dışında, bir vize randevusuna Kızılay'da olsam anca yetişirim heralde. :))
İşin diğer bir kötü tarafı ise, ailemin Ankara'da olmasına rağmen, Ankara'ya gittiğimde eve geçemeyecek olmam; çünkü annemgilde çarşamba uçağıyla Erzurum'a geçtiler. Yani rezil bir gün yaşayacakmışım gibi hissediyorum. Yine de mutlu olma umutlarım mevcut...
Yarın ne yaparım, hımm, vize görüşmemden çıkıp saat 17:00'a kadar vakit geçirecek bir şeyler bulmalıyım. Aslında 2 arkadaşımla gidiyorum, aynı saatteki vize randevuma; ama bilmiyorum onlar ne yapar, benle mi takılır ya da ben onlarla mı takılırım... Kuzenimle buluşmayı düşünüyorum. Aslında haber verebileceğim başkaları da var; ama haber verilmeyi ne kadar hakediyorlar -bu sessizlikte- emin değilim. Sessiz kalmak çözümmüş(!) ya...
Birazdan çıkıp kendime almayı planladığım, bir sırt çantası bakacağım. Gidecek yine bir markaya param. Kaliteli midir acaba? Marka delisi miyim? Yok canııım!..
Bir yandan da Lost'un 5. sezonunun 9. bölümünü indiriyorum. Gitmeden izleyebilsem bari.
Şimdi kim hazırlanıp gecenin bir yarısı (00:30) otogara gider ya! Keşke evim merkeze daha yakın olsaydı. Hoş, olsa da sabahın körüne alınmış, istediğim dışında, bir vize randevusuna Kızılay'da olsam anca yetişirim heralde. :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)