21 Şubat 2017 Salı

Nefes Alma-Verme

Bugün bana biri "sana bir soru soracağım, ama bana hızlı şekilde cevap vereceksin" dedi. Peki dedim. Ve bana "aşk nedir" diye sordu. Nasıl cevaplayacağımı şaşırdım tabii. Kelimelere dökebilir miyim diye düşündüm bir an. Ama aklıma ilk gelen şeyi de söylemek istemedim bir süre. Sonra söyledim tabi. "Bence aşk, vazgeçmektir" dedim...

Aşk nedir sence Blog? Keşke canlı bir hale dönüşsen de bana tepki verebilsen. Onca kullandığım kelimelerden bir beyin oluştursan mesela ve sana sorduğum sorulara tıpkı benmişim gibi cevap versen. Ne de güzel olurdu.

Tabi ben 'vazgeçmektir' dediğimde, içimden düşünüyordum, ama gülümseme vardı yüzümde. Aşk güzel şeydi diye geçirdim içimden. Biri için onca şeyden vazgeçebilecek bir gücü kendinde bulabilmekti benim için aşk. Nasıl başka bir tanımı olabilirdi ki? Feda etmekti, vazgeçmekti.

Geçmiş zaman kullanıyorum. Çünkü kendimi de seni de 2009 yılına götürmek istiyorum. O zamanlardan kalma yani bendeki aşk denen şey. Sonra yerinde yeller esen bir duyguya dönüştü.

Suçlu ben değilim hakim bey!
Daha sonra o soruyu sorana yönelttim ben de aynı şekilde. "Peki sence aşk nedir?" O da bana "aşk nefes alıp vermektir" dedi. Ve açıkladı.

Sence aşk nefes alıp vermek mi Blog? Yoksa vazgeçmek mi? Yoksa aşk diye bir şey yok mu? Ya da söyleme boş ver. Ben beklemeye devam edeyim.

Zaten insan ömrü nedir ki?
😕 

Dipnot: Bir 14 Şubat daha geçti ya la. Neyse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder