Dün durup düşünmeye karar verdim bir süreliğine. Normalde duygularımın bende yoğunlaşıp düşünce sistemimi tıkaması dolayısıyla yapamadığımdan, dün biraz zaman ayırdım. Hala daha da düşünüyorum.
Neden bu kadar korkuyorum kaybetmekten? Neden bir işe başlarken kötü sonuçla biteceği ihtimalini düşünüp, hatta yapacağım onca emeğin boşa çıkacağını düşünüp kendime geri adımlar attırıyorum her sefer? Ve neden sürekli aynı hataları yapıyorum birini sevmek konusunda?
Bilmediğim çok şey var yine sevgili Blog; ama artık öğrenmek için çabalıyorum. Çoğunu nasıl yapabileceğimi bilmesem de deniyorum.
2-3 gündür dengeli beslenme konusunda büyük adımlar attım. Bugün yaptığım spor çok idealdi. Sabah-akşam böyle devam edersem hem fit hem de zayıf bir Arif olacak ki benim de istediğim 1-2 sene önceki halimden daha iyisini yakalamak.
Bugün güzel başladı ve güzel de bitmek üzere. Akşam üzeri annemgile "haydi ormana çay içmeye gidelim" dememle dünden hazır olduklarını anladım. Doğal su kaynağının yanında oturup kitap okumanın bana verdiği huzur da ayrıca güzel oldu.
Sakinim. Hatta sakinim demek bile istemiyorum. Bu benim normal halim olsun dileğindeyim hep. Öyle de olacağına inanıyorum. Bu sefer başaracağım Blog. Biliyorum bazen sadece üzülmekten ibaret tüm çabam; ama artık bunun önüne kocaman bir set çekip istediğim ya da olmasını hayal ettiğim şeyler için kendimi zorlayacağım. Mesela İrlanda... Allah'ım, ne güzel bir ülke! Her zaman hayallerimde orada yaşamak var. Gördüğüm ülkeler de güzel, ama İrlanda deyince aklıma her yeri yemyeşil, insanları hep eğlenceli, mutlu ve huzurlu bir yaşam geliyor. Belki yanılıyorumdur, bilmiyorum; ama çok istiyorum. Bu mesela hayallerimden bir tanesi...
Şu anda gördüğün üzere, ruhsal ve fiziksel sağlığımı dört dörtlük yapmaya çalışıyorum. Önümde ciddi anlamda beni zorlayacak şeyler var. Aslında "var" da demek istemiyorum. Çünkü artık her birine ayrı bir tecrübe ya da önümdeki minik bir engel gözüyle bakıyorum kısmen.
Bugün böyle yani Blog. Birçok konuda dersimi almış ve derin nefesleri yaşayan bir bünyeyle yazıyorum şu anda. Çünkü artık arkadaşlarımdan, eski sevgililerimden, kısaca hayatımdaki her bir insandan ayrı ayrı edindiğim tecrübeler, anılar, tokatlar, kapanan kapılar... çoktan boğazıma kadar gelmiş ve taşmıştı. Her birine dur diyebiliyor olmalıydım, yine de keşkeli cümleler kurmamak adına, bundan sonra güncellenmiş Arif'le devam edeceğim hayatıma.
Ve beni her zaman ters köşe yapan duygularım... Bugüne kadar verdiğimin yarısını bile alamadım Blog. Çünkü her "tamam bu sefer oluyor galiba" derken başka başka yüzlerini gördüm hayatıma girenlerin. Kötülemiyorum. Sonuçta kandırılmış durumum olmadı. Onlar hep öyleydi. Bense sadece inanmak istediklerime inandım. Duymak istemediklerim için kulaklarımı tıkadım. Bundan sonra kimle ne kadar ileri gidebilirim bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var ki o da gördüğüm kadar vereceğimdir.
Bir de bundan sonra giden/biten kişi/ilişkiler arkasından oturup günlerce, aylarca yas tutmayacağım. Eski Arif'e göre, bu halim duygusuzca gelirdi, ama içimdeki kızgınlığı kendi kendime yaşamak istemiyorum artık. Kendimi bir şeylerden ya da birilerinden uzak tutmak da istemiyorum. Tabii bu benim "ortalık malı" edasında dolanacağım anlamına gelmiyor.
Belki konuşmaya ihtiyacım vardır şu anda. Var ya da... bilmiyorum. Çünkü aylardır birçok arkadaşımı uzak tuttum kendimden. Israrla benimle kalanlar oldu, sağ olsunlar; ama çoğu bana düşman kesildi adeta. Son 1 haftadır hattımı Türkcell'e taşıdığımdan beri normalde haberleştiğim insanlarla numaramı paylaşmaya başladım.
Ve Blog, hani ben birilerini bunalt(-mış)tım ya, bugün fark ettim ki aslında ben de bunalmışım. Çünkü birilerine verdiğim şeyleri göremeyince sürekli hırpalayıp durmuşum kendimi de. O yüzden şimdi üstümde rahatlık var benim de. Tıpkı diğer kişilerde olduğu gibi.
Peki bundan sonra ne olacak?Artık iyileşme zamanı. Her alanda... her anlamda...
Şu şarkıyla ayrılıyorum bu sefer. Çünkü 2-3 hafta içinde albümleri çıkıyor en sevdiğim grubun. Bu şarkılarının sözlerinde de, yanlış anlamıyorsam şöyle diyor: "Herkesin arkadaşa ihtiyacı olur. Peki sonrasında seni kim sevecek? Sen onların güvenebileceği biri olabilecek misin?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder