Geçen zaman için:
Üzülüyorum. Yani mutlu olabilecek miyim diye düşünüyorum uzun uzun bazı konularla ilgili olarak. Düşünürken karşıma güzel ve çirkin insanlar çıkıyor. Ben çirkinleri, güzellerden daha güzel sanıp, seçiyorum. Ve gerçek hallerini görünce, üzülüyorum. Pişman oluyorum bir saniyemi bile harcadığım için o çirkin insana. Daha da kötüsü, güzel insanları elemiş oluyorum. Sonra da mutsuzluğa gömülüyorum... Aslında hatam tamamiyle yalanlara kolayca kanmamla alakalı. Yalanlara, ve insanların bitmek bilmeyen doyumsuz, her iyiye sahip olma isteklerine... Neyse ki ve şükür ki Allah iyilerin yanında her zaman. Dualarım her zaman çirkin ve kötü insanların benden uzak; iyi ve güzel insanların da bana yakın olması yönünde... Ve bu durum açıklaması için yandaki resmi ilgili hayatıma girmiş çıkmış, kötü çirkinlere yolluyorum. Sizi sevmiyoğum.
Tatilimin ikinci haftasını yaşamaktayım. Cidden tatile ihtiyacım varmış. Ramazan harika bir şekilde geçti, özellikle Kadir gecesi. Güzeldi yani her şey. Şu anda Ankara semalarından uzaklardayım. Ve haftaya harika planlarım var İstanbul içinde. Bu hafta biraz böyle bayram havasını yaşamaktayım ailece.
Fransız diyetini keşfettim!!! Ablamdaki kitabı hemen okumalıyım! Isparta'ya döndüğümde başlamayı düşünüyorum o diyete. Özet geçeyim, protein ağırlıklı besleniyoruz, sürekli çalıştırıyoruz midemizi ve kilolarımızdan sağlıklı bir şekilde, çok yiyerek, kurtuluyoruz!
İstanbul'a doğru gelirken sene içinde yapmayı planladığım şeyleri düşündüm ve epeyce güzel şeyler ortaya çıkacakmış gibi hissediyorum. Hatta feci halde inanıyorum; ama çaktırmamaya çalışıyorum. Büyüsü bozulmasın.
Bayramı mübarek olsun bloguma özellikle bakanların, yanlışlıkla uğrayanların, birine bakıp hemen çıkacakların, bi' dur karpız kesceedik ifadesini hakedenlerin... Az şeker, her evde bir dilim baklava dışında sağlıklı bayramlar geçirelim.
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder