28-10-2010'nun blog kaydi.
Ne kadar dengesiz yasamaktayim son 1-2 aydir. Ramazan ayinda yaptigim seyleri mumla ariyorum resmen. O zamanlar boyle surekli kitap okurdum, vampire efsaneleriydi konu. Aslinda simdi da kitap okuyabilirim. Beni tutan ne? Sanki ders calisiyorum haril haril… Oysaki alakasi yok. Bilgisayara yapismis durumdayim. Vizelerime 1 ay var. Ve zaman artik daha hizli gecmeye basladi. 13-14 tane dersten sorumluyum. Vize haftam nasil gececek hic bilmiyorum.
Uzuldugum seyler var. Ramazan ayindaki tutumumu korumayi cok isterdim. Her konuda hem de. Yapamiyorum. Nedenini biliyorum; ama cozum uretemiyorum bu konuya. Yavas yavas yok olmaya basliyorum; bir yandan da kisiligi yerine oturmus birinin gelismek oldugu hissiyatini yasiyorum. Beni uzen hallerimden yakiniyorum su siralar bir de. Alinganligim, olaylari abartisim, dengesiz davranislarim… Bunlar beni yoran seyler. Bunlarin ustune gittikce daha da belirgin hale geliyorlar gibi hissediyorum. Yoruldugum kisim burada basliyor iste. Kendi hallerine biraksam bu sefer de salmis oluyorum her seyi. Ki bu da benim daha sorumsuz bir halde yasamama neden oluyor. Ikisinin arasini bulamiyorum.
Aslinda asil sorunun, benim kendimi her sekilde kabullenmeyisimle alakali. Bunun cok farkindayim. Basarili ve mutlu insanlar kendilerini oldugu gibi kabullenen, cevresini degistirmeye calismayan, kendini bir seylere zorlamayan kisilermis… Bunun da farkina vardim. Baslangictaki sorunum bu.
Ikinci olarak, gozumun hep yukseklerde olmasina dayanamiyorum. Kendim her guzel seye sahipmisim gibi karsimdaki varliklarin, insan ve esya, da mukemmel olmasini istiyorum. Ana kaynak olarak da belli bir duzgunlukteki dusuncelerimi destek olarak aliyorum kendime. Mukemmel olma istegi ve baskalarinin da mukemmel olmasini istemek gibi bir sorunum daha var.
Cok duygusalim; ama boyle sevgili gibi insan iliskilerinden ziyade, daha cok diger konularda belli ediyor bu halim kendini. Bir seylere kolayca kirilip; kendi kabuguma cekiliyorum mesela genelde. Bir seye takili kaldigim zaman, normal islerime ayak uyduramiyorum. Mantikli ve gercekci dusunemiyorum mesela.
Surekli bir kendime karsi isyanlarda oldugum zamanlar da oluyor. Yaptigim bir seyi begenmedigim, salaklik olarak tanimladigim seyler de oluyor. Bazen oyle zaman oluyor ki kendimi desteklemiyorum bile attigim adimlarda.
Kisacasi, genel sorunlarimin cogu kendimi begenmememden kaynaklaniyor. Bunu cozebilsem, cok basarili, mutlu ve huzurlu olacagimdan eminim; cunku daha once bunu basardim.
Hayatimin en mutlu anlarini Amerika’da gecirdim ben. O 3 aylik zaman diliminde, zayiflamis, fit bir hale gelmistim. Ve kendimi cok begeniyordum mesela. Harikayim dedigim zamanlardi o zamanlar. Simdi verdigim kilolalari geri almis durumdayim. Haliyle aradaki farki ve o farkin yaratabildiklerini gordukten sonar boyle kendime karsi bir isteksizlik, umutsuzluk ve kendinden sogumu durumu olusuyor ben de. Ramazan ayina kadar, gecen seneden beri, duse kalka bu dusunceyle yasadim ben. Ramazanin ayinin huzurundan olacak ki, kendimi duzenli ve huzurlu hissettim o sure zarfinda. Ne zaman Ramazan bitti; o zaman ben de bittim…
Sorunlarima cozum olarak ne yapabilirim bilmiyorum. Kendimi sevmem, gazlamam, kotu dusunceleri uzak tutmam lazim zihnimden… Bence projelerimden ziyade, bunun ustune gitmeliyim. Zaten projelerimdeki seyleri yavas yavas gerceklestirebilirim mutlu olursam eger…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder