20 Haziran 2010 Pazar

Ve Turkiye'deyim!

Bilmiyorum sebebini. Yani ozlem diyeyim, belki Litvanya'dan ayrildigimi yeni farkettim, kim bilir ya da baska nedenleri var, hic bilmiyorum... Ama oyle ilgincti ki birden aglamaya baslamam; ucagin icinde, tam Istanbul'a indigimiz anda... Yanimdakilerden gozyaslarimi saklamaya calisiyordum bir yandan ustelik... Neden agladim acaba? Cok ozlemistim her seyi Litvanya'da ben. Son zamanlara dogru boyle hocalardan notlarimi almak icin kosusturuyordum etrafta, bir yandan da boyle icimde "cingene gibi gezdim koca bir yil" gibi bir his vardi. Arkada bir sey birakmadim bu sefer. Alacagimi aldim; dondum ulkeme. Yuregim nerelerde kim bilir, aklim ben de olmus neye yarar...

Cumartesi sinav oldugundan olacak, Cuma gunu, beni almaya gelen; ama trafikte 3 saat kalmis, ailemi bekledim 1 saat havalimaninin dis hatlarinda. Nasil bir bekleyisti, hatirlamak istemiyorum. Garip bakislarimla sanirim bir cok insani urkuttum. Onlar garipti aslinda. Kultur soku, dedim gectim. Oysaki onlari ozlemistim ben biraz da...

Cumartesi gunum ailemle hasret gidermekle gecti. Tabi biraz da alisverisle. Yarin kucuk ablamin nisani var ve ben ona kendimi hazirlarken diger bir yandan da Istanbul'un sicak-nemli havasiyla sevisiyorum adeta. Litvanya'nin ozleyecegim iki seyi var bu yuzden: Serin havasi ve lezzetli patatesleri...


Icimde bir ufak da mutluluk var ki tadindan yenmez: Bir kez daha, yurt disi tecrubesi edindim. Ve bu seferki egitim hayatima etkili oldu. Mutluyum bu yuzden.

Simdi onume bakiyorum, gecmisimi sadece onemsiyorum ve sahipleniyorum. Ilerisi icin engel olusturmasina izin vermiyorum artik. 2 gune Ankara'ya, sonra da Isparta'ya gecmek zorundayim. Ah! Yaz okulu! Bundan sonraki hayatim icin planlar yapmaya coktan basladim bile. Hadi bakalim diyoruz toplucana!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder