Bir onceki yazimdaki seylerden bahsetmek istedim blogumda. Burada bahsetmek istedim cunku yazili olarak tuttugum gunlugumde bu tarz seylere yer vermiyorum, daha farkli bir dunya mevcut orada bana ait.
Alttaki yazimda bahsettigim ve tam anlamiyla baslayamadigim kararlarimlarimdan bahsedeyim, gordugun uzere "artik blog yazmama" kararima uyamadim. Aslinda buna en cok uymak istiyordum; ama kirkinci kez de olsa yazmadan duramadigimi gordum. O yuzden bu maddeyi uzun bir sureligine askiya alip; digerlerinden bahsedeyim. Aldigim kararlari soyle bir deneme surecine aldim oncelikle, mesela ingilizce kitap okuma konusuna bugun el attim ve James Patterson'in Lifeguard isimli kitabina basladim. Biraz boyle baslarda kasti gibi ingilizcesi ama sonra 'tamam iste budur ya' dedim ve okumaya devam ettim. Bundan sonra da yatarken okumayi dusunuyorum 5 gun boyunca. Onun disinda tam anlamiyla yapmaya baslayacaklarim var. Bu birkac gunluk surecte sadece yapabilir miyim diye kendimi sinadiklarim oldu. Bunlardan bir tanesi "messenger kullanmamak" idi. Kullandigim adresteki normal cevrimici olma suremi %80 asagiya indirdim 2 gun icerisinde. Bundan sonra 3 gun boyunca cevrimici olmama karari aliyorum. Normalde mesaj atmam gereken durumlardaki zamanlari %60 asagiya cektim. Bundan sonra 2 gun boyunca mesaj yazmamayi dusunuyorum. Uzgunum, arama yapmak ve telefondaki aramalara cevap vermek zorunda kaliyorum. Annem daha bugun "oglum ingilizceyi boslama sakin!" dedi. O yuzden "telefonda konusmama" durumu da uzun sureli askiya alinmistir. Biriyle hatta birileriyle bulustum bu sure zarfinda. Ne yapayim, 3 gun evden cikmayinca 4. de tum gun sokaklarda surtebiliyorum. "Biriyle bulusmama" durumunu da askiya aliyorum. Yazmak kadar muzik dinlemek de vazgecilmezim. "Muzik dinlememeyi" de askiya aliyorum. Epeyce bir sureligine hem de. Kimseye selam vermedim diyemem ama %70 azalttim. Hocalarima da selam vermedim. Bu ikisini basardim sayiyorum cunku basardim. Bundan sonra da olmasi gereken seviyede selamlasacagim. Sabahlari kahve icemedim; cunku sabahlari derse bile gec kaliyorum. Bundan sonra 4 gun boyunca sabahlari kahve icecegim. Ders calisma durumu, en az 100 sayfa Turkce roman okuma durumu, Ingilizce calisma durumlari bu onumuzdeki 5 gun icerisinde yogunlasmis olacaktir. Ki bunlari bu sure zarfinda basaramadim. Kenara para koyayim dedim ama hangi kenara koyacagimi bulamadim deyip de kaytarabilir miyim? Olmaz degil mi? Tabi. Himm o zaman soyle deyim, bunu "kendim para kazandigim zamana kadar" erteliyorum, ertelemek zorunda kaliyorum aslinda.
En onemlisi, bu sure zarfinda kendimi sevemedim. Yordum, yiprattim, gereksiz bir kac insanla muhattap oldum, birilerine icimden geldigi sekilde, samimi bir oneride bulundum ters bir cevap aldim, baska birinin dertlerini dinleyeyim derken zamanimi harcadigimi gordum... Ve benzeri birkac seyle kendimi uzdum. Kendimi hic sevemedim. Bundan sonraki 3 gun icinde kendimi oldullendirmeyi dusunuyorum her konuda. Ask haric, o kalsin, mumkun degil gibi gozukuyor uzun bir sure zarfinda; ama kendimi bu konuda hic bu kadar acik hissetmemistim. O yuzden kendimi de sevmeyi istiyorum artik.
Boyle iste blog. Seni cok seviyorum; cunku bu kadar nazimi cekmene ragmen bir gun olsun yeter demedin. Ya da en azindan ima etmedin bircoklari gibi...
ne zmn ki şunu desem ''artık bloga yazı yazmayacağım'' muhakkak aklıma milyon tane fikir gelir ve yine yazarım :)
YanıtlaSilkitap hakkında bir review de görmek isteriz artık burda :)
Eskiden bu dusuncemde blogumu kapatir giderdim. Silerdim tum duygularimi yazdigim degerli degersiz yazilari... Simdi kiyamiyorum, lafini bile acamiyorum silmenin. :)
YanıtlaSilTabiki bitirir bitirmez yazarim elbet. :D
blog görev değil ya sonuçta, istediğin an yazarsın, istemezsin ara verirsin. Aniden bırakıyorum ulen demekte nedir ya :P
YanıtlaSilara ara olsada yaz gene, okuyanın var burada :)
Blog olarak goruyormusum gibi mi yansidi yazim sana? :D Yoksa aslinda durum ben, blogum ve blogumdaki kisilerle alakali oldugu icin, silip gitmenin kafamdaki bazi seyleri daha rahat bitirmeme yardimci olmasiyla alakali. O yuzden yani.
YanıtlaSilTesekkur ederim okudugun icin. ;)
Sevgiler.
özledim seni.. :) yazmayı keseyim deme, bloglarını okududugum sürece seninle eskisi gibi muhabbet ediyormusuz gibi hissediyorum kendimi.. ihtiyacım oluyor bazen sana ve bu konusmalara biliyormusun pis şey:)
YanıtlaSilSevgiler:D Ezgi..
Oooy :( Ben de seni cok ozledim Ezgi ya. Yani basimi omzuna koyup agladigim birkac insandan birisin ve hayatim boyunca unutmayacagim bir yaz zamani tanistik seninle. Cok tesekkur ederim her sey icin tekrar. Hayat elbet bir araya getirir bizi... :)
YanıtlaSilböyle boşluğa düşer gibi oluyorsun... hayat öylesine sıkıyor ki seni, zaten olmayan insanları varmış gibi çıkartıyorsun hayatından. farklı şeyler, sana anlam katacak şeylerle uğraşmak istiyorsun. canın hiç olmadığı kadar sıkılıyor, elini tutacak GERÇEK birisini arıyorsun ama var mıdır? belki vardır, belki yoktur... çok şey değiştirmiyor, çünkü sen üzgünsün! sen tepkisizsin! SENSİN SEN!
YanıtlaSil